Translation of "Dime" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Dime" in a sentence and their turkish translations:

Dime

benden söylemesi

¡Dime!

Söyle bana!

- Dime qué ves.
- Dime que ves.

Bana ne gördüğünü söyle.

- Dime qué ha pasado.
- Dime qué pasó.
- Cuéntame qué pasó.
- Dime qué ocurrió.

Bana ne olduğunu anlat.

Dime qué hacer.

Bana ne yapacağımı söyle.

Dime cuál elegir.

Bana hangisini seçeceğini söyle.

Dime cuándo empezar.

Bana ne zaman başlayacağımı söyle.

Dime qué necesitas.

Bana neye ihtiyacın olduğunu söyle.

Dime dónde está.

Bana onun nerede olduğunu söyle.

Dime quién ganó.

Bana kimin kazandığını söyle.

Dime su nombre.

Bana onun adını söyle.

Dime dónde naciste.

Bana, nerede doğduğunu söyle.

Dime cuándo parar.

Ne zaman duracağımı bana söyle.

- Dime cómo resolviste el problema.
- Dime como solucionaste el problema.

Problemi nasıl çözdüğünü bana söyle.

- Decime qué necesitás.
- Dime qué necesitas.
- Dime lo que necesitas.

Bana neye ihtiyacın olduğunu söyle.

Dime lo que quieres.

Bana ne istediğinizi söyleyin.

Dime una cosa más.

Bana bir şey daha söyle.

¡Oh, dime tu nombre!

Oh, bana ismini söyle!

Dime si te duele.

Acıyıp acımadığını bana bildir.

Dime lo que piensas.

Bana ne düşündüğünüzü söyleyin.

Dime lo que viste.

Bana ne gördüğünü söyle.

Dime dónde está Tom.

Bana Tom'un nerede olduğunu söyle.

Dime cómo te sientes.

Bana nasıl hissettiğini söyle.

Dime qué necesito hacer.

Ne yapmam gerektiğini söyle bana.

Dime por qué volviste.

Neden geri geldiğini bana söyle.

Dime qué has hecho.

Bana ne yaptığını söyle.

Entonces dime qué haces.

Bu yüzden bana ne yaptığını söyle.

Dime lo que tienes.

Bana neye sahip olduğunu söyle.

Dime donde colocar esto.

Bana bunu nereye koyacağımı söyle.

Dime qué te pasa.

Bana sorunun ne olduğunu söyle.

Dime qué quieres decir.

Bana ne demek istediğini söyle.

- Dime todo.
- Cuéntamelo todo.

Bana her şeyi anlat.

- Dime quién más sabe de esto.
- Dime quién más sabe acerca de esto.
- Dime quién más sabe sobre esto.

Bunun hakkında başka kim biliyor, bana anlat.

- Por favor dime cuándo tengo que irme.
- Por favor, dime cuándo ir.

Lütfen ne zaman gideceğimi bana söyle.

Dime dónde vivirás por favor.

Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.

Por favor dime la verdad.

Bana doğruyu söyle.

Dime qué hacer con él.

Onunla ne yapacağımı söyle.

Dime como deletrear la palabra.

Bana kelimeyi nasıl heceleyeceğimi söyle.

Dime qué hiciste en Tokio.

Bana Tokyo'da ne yaptığını söyle.

Dime cómo usar la lavadora.

Bana çamaşır makinesinin nasıl kullanıldığını söyle.

Por Dios, dime la verdad.

Allah aşkına, bana doğruyu söyle.

Solo dime lo que quieres.

Sadece ne istediğini söyle.

Dime lo que quiero saber.

Bana ne bilmek istediğimi söyle.

Dime algo que no sepa.

- Bana benim bilmediğim bir şey söyle.
- Bana bilmediğim bir şey söyle.

Dime, ¿quién es ese joven?

Söyler misin kim bu genç adam?

Dime lo que estás pensando.

Bana aklında ne olduğunu söyle.

Solo dime lo que pasa.

Sadece bana ne olduğunu söyle.

Dime por qué te despidieron.

Bana neden kovulduğunu söyle.

Dime qué hiciste en Shounan.

Bana Shounan'a ne yaptığını söyle.

Dime cómo es ese hombre.

Bana adamın nasıl biri olduğunu söyle.

Si te da sueño, dime.

Eğer uykun gelirse bana söyle.

Medítalo y dime qué decides.

Bunun üzerinde düşün ve bana neye karar verdiğini söyle.

Dime que Tom no sufrió.

Tom acı çekmedi, değil mi?

Por favor, dime cuándo ir.

Lütfen ne zaman gideceğimi bana söyle.

Dime lo que le diste.

Bana ona ne verdiğini söyle.

Dime algo sobre tu hijo.

Oğlun hakkında bana bir şeyler söyle.

Dime tu opinión, por favor.

- Lütfen bana düşünceni söyle.
- Bana fikrini söyle lütfen.

Dime como solucionaste el problema.

Problemi nasıl çözdüğünü bana anlat.

Por favor dime por qué.

Lütfen bana nedenini söyle.

- Dime dónde vives.
- Dime en dónde vives.
- Dígame dónde vive.
- Dígame dónde vive usted.
- Dígame en dónde vive usted.
- Dígame en dónde vive.
- Díganme dónde viven.
- Díganme en dónde viven.
- Dime dónde viven.
- Dime dónde viven ustedes.
- Dime en dónde viven.
- Dime en dónde viven ustedes.

Bana nerede yaşadığını söyle.

Por favor, dime lo que quieres.

Lütfen bana ne istediğinizi bildirin.

Dime el objetivo de tu plan.

Bana planının amacını söyle.

Dime por qué quieres ir allá.

Niçin oraya gitmek istediğini bana söyle.

- Dime cuál quieres.
- Decime cuál querés.

Bana hangisini istediğinizi söyleyin.

Por favor, dime qué le pasó.

Lütfen bana ona ne olduğunu söyle.

Dime qué tienes en la mano.

Bana elinde ne olduğunu söyle.

Dime que no está sucediendo esto.

Bana bunun olmadığını söyle.

Dime que he hecho lo correcto.

Bana doğru şeyi yaptığımı söyle.

Dime lo que piensas de Tom.

Bana Tom hakkında ne düşündüğünü söyle.

Dime que estás bien, por favor.

Lütfen bana iyi olduğunu söyle.

Dime lo que él te dijo.

Sana ne anlattığını anlat bana.

Dime lo que quieres por Navidades.

Bana Noel için ne istediğini söyle.

Por favor, dime qué viste entonces.

Lütfen o zaman bana ne gördüğünü söyle.

Dime el nombre del noveno mes.

Bana dokuzuncu ayın adını söyle.

Dime cómo se juega el juego.

Oyun nasıl oynanır bana anlat.

Si te da sueño, solo dime.

Eğer uykun gelirse sadece bana söyle.

Dime otra vez que me amas.

- Beni sevdiğini yine söylesene.
- Beni sevdiğini bir daha söyle.

- Dime, por favor.
- Díganme, por favor.

Lütfen bana söyleyin.

Ahora dime, ¿eres una buena persona?

Şimdi söyle sen iyi biri misin?

Solo dime qué quieres que haga.

Bana sadece ne yapmamı istediğini söyle.

¡Dime de quién son estos libros!

Bana bu kitapların kime ait olduğunu söyle.

Dime qué hacer y lo haré.

Bana ne yapacağımı söyle ve onu yapacağım.

No me engañes, dime la verdad.

Bana saçmalamaya çalışma, bana doğruyu söyle.

Dime de quién es este sombrero.

Bunun kimin şapkası olduğunu bana söyle.

Dime tu dirección actual, por favor.

Lütfen bana şu andaki adresini söyle.

Dime lo que quieras que haga.

- Bana ne yapmamı istediğini söyle.
- Benim ne yapmamı istediğini bana söyle.

- Dime la verdad.
- Decime la verdad.

Bana gerçeği anlat.

Por favor, dime qué es eso.

Lütfen bana onun ne olduğunu söyle.