Examples of using "¿estarás" in a sentence and their turkish translations:
İyi olacaksın.
Nerede olacaksın?
Orada olacak mısın?
Asla yalnız olmayacaksın.
Artık iyi olacaksın.
Kendi başına olmayacaksın.
- Bir daha asla yalnız olmayacaksın.
- Bir daha asla yalnız olmayacaksınız.
Yarın meşgul olacaksın, değil mi?
Pazartesi nerede olacaksın?
Yarın ne zaman meşgul olacaksın?
Yakında Portekizce konuşuyor olacaksın.
Ne zaman Londra'da olacaksın?
Noel için evde olacak mısın?
Kaybolmadın, değil mi?
Yarın çıkmak için hazır olacak mısın?
Sen bir daha asla yalnız kalmayacaksın.
Ne zaman gitmek için hazır olacaksın?
Çok geçmeden ağlıyor olacaksın.
Bu gece evde olacak mısın?
Ne kadar uzağa gideceksin, Tom?
Hiçbir yerde güvende olmayacaksın.
Yarın bu vakit nerede olacaksın?
Senin benimle aynı fikirde olacağını biliyorum.
"Bugünden yirmi yıl sonra, yaptığınız şeylerden çok
Yakında haklı olduğuma ikna edileceksin.
Burada kaldığın sürece güvendesin.
Ben döndüğümde senin burada olup olmayacağını bilmiyorum.
Bugün ve her zaman kalbimde olacaksın.
Er ya da geç başın belaya girecek.
Burada herhangi bir tehlikeden güvende olacaksın.
Burada güvende olacaksın.
akşam ezanı okunmadan evde olacaksın
Sanırım açsın.
Pazartesi nerede olacaksın?
Gelecek hafta toplantı için müsait misin?
Daha iyi bile olacaksın.
Halanın evinde ne kadar kalacaksın?
Yarın sabah otelde çalışacak mısın?
Ne zaman Londra'da olacaksın?
Olduğun yerde okuyabilirsin ama olacağın yerde yazamazsın.
- Orada olup olmayacağını bilmem gerekiyor.
- Orada olup olmayacağını bilmeliyim.
Londra'da kaç gün kalacaksın?
Şimdi yola çıkarsan yarın akşama kadar Boston'da olursun.
Ne zamana kadar evde olacaksın?
Burada kendi kendine iyi olacağından emin misin?
Kız arkadaşın gerçeği öğrenirse belaya girecek.
Bütün gün sadece orada mı duracaksın?
- Sanırım bu akşam oldukça meşgul olacaksın.
- Sanırım bu gece çok meşgul olacaksın.