Translation of "¡incendio" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "¡incendio" in a sentence and their turkish translations:

- ¡Fuego!
- ¡Incendio!
- ¡Disparad!

- Ateş!
- Yangın!
- Ateş et!

Estalló un gran incendio

büyük bir yangının çıktığı

Hubo un incendio cerca.

Yakında bir yangın patlak verdi.

Tom provocó el incendio.

Tom yangını başlattı.

- La causa del incendio era desconocida.
- Se desconocía la causa del incendio.

Yangının nedeni bilinmiyordu.

Pero estalló un gran incendio

fakat öylesine büyük bir yangın çıkmıştı ki

Nancy me contó del incendio.

Nancy bana yangından bahsetti.

Tom la salvó del incendio.

Tom onu yangından kurtardı.

El incendio se extinguió pronto.

Yangın kısa sürede söndürüldü.

El murió en el incendio.

O, yangında öldü.

El incendio destruyó tres casas.

Yangın üç evi imha etti.

Tomás murió en el incendio.

Tom yangında öldü.

Tomás murió en un incendio.

Tom bir yangında öldü.

Hubo un gran incendio anoche.

Dün gece büyük bir yangın vardı.

- No se sabe la causa del incendio.
- Se desconoce la causa del incendio.

Yangının nedeni bilinmemektedir.

- En caso de incendio, rompa esta ventana.
- Rompa esta ventana en caso de incendio.

Yangın durumunda, bu camı kır.

¡Tenemos un incendio en la cabina!

"Kokpitte yangın var!"

¿Oíste acerca del incendio de ayer?

- Dün yangını duydun mu?
- Dünkü yangını duydun mu?

Cuatro familias murieron en el incendio.

Yangında dört aile öldürüldü.

Hay un incendio en mi cocina.

Mutfağımda bir yangın var.

Perdí mi zapato en el incendio.

Yangında ayakkabımı kaybettim.

Tuvimos un simulacro de incendio ayer.

Dün bir yangın tatbikatı yaptık.

¿Cuál es la causa del incendio?

- Yangının nedeni nedir?
- Yangına ne sebep oldu?

Veinte personas murieron en un incendio.

Bir yangında yirmi kişi öldü.

La causa del incendio es desconocida.

Yangının kaynağı bilinmiyor.

Abandonaron la casa después del incendio.

Yangından sonra evden ayrıldılar.

- No use el ascensor en caso de incendio.
- En caso de incendio no use el ascensor.

Yangın durumunda, asansör kullanmayın.

En caso de incendio, toca la campana.

- Yangın durumunda, çanı çal.
- Yangın durumunda, zili çal.

En caso de incendio, use las escaleras.

Bir yangın durumunda, merdivenleri kullanın.

El incendio forestal fue causado por negligencia.

Orman yangını dikkatsizlik yüzünden oldu.

Se produjo un incendio durante la noche.

Gece bir yangın patlak verdi.

Anoche hubo un incendio en el vecindario.

Dün gece mahallede büyük bir yangın vardı.

No se conoce la causa del incendio.

Ateşin kökeni bilinmemektedir.

¡Apriete este botón en caso de incendio!

- Yangın olması halinde bu butona bas!
- Yangın olduğu takdirde bu butona bas!

Hubo un gran incendio en la tienda.

- Depoda büyük bir yangın vardı.
- Mağazada büyük bir yangın vardı.

Anoche hubo un incendio en el supermercado.

Dün gece süpermarkette bir yangın vardı.

El edificio quedó calcinado por el incendio.

Bina yangın tarafından yakıldı.

Se produjo un incendio en el quinto piso.

- Beşinci katta bir yangın patlak verdi.
- 5. katta bir yangın çıktı.

En caso de incendio, deberías llamar al 119.

Yangın durumunda 119'u tuşlamanız gerekmektedir.

Anoche se produjo un incendio en el supermercado.

Dün gece süpermarkette bir yangın patlak verdi.

Según el periódico, hubo un gran incendio anoche.

- Gazeteye göre dün gece büyük bir yangın vardı.
- Gazeteye göre, dün gece büyük bir yangın vardı.

Se produjo un incendio cerca de mi casa.

Evimin yakınında bir yangın çıktı.

El viento y la lluvia apagaron el incendio.

Rüzgar ve yağmur yangını söndürdü.

Anoche hubo un incendio cerca de nuestro barrio.

Dün gece mahallemize yakın bir yangın vardı.

En caso de incendio, llama al 119 inmediatamente.

Yangın durumunda, hemen 119'u aramanız gerekir.

¿Dónde estaba Tom cuando se desató el incendio?

- Yangın başladığında Tom neredeydi?
- Yangın çıktığında Tom neredeydi?

El incendio fue extinguido antes que se tornara serio.

Ciddileşmeden önce yangın söndürüldü.

Él fue la única persona que sobrevivió al incendio.

O yangından hayatta kalan tek kişiydi.

"Hay un pequeño incendio a la izquierda de aquí."

"Biraz ateşimiz var Burada solda patlak verdi. "

Hubo un gran incendio cerca de mi casa anoche.

Dün gece evimin yanında büyük bir yangın vardı.

De que en algún momento, cuando el incendio se sofoque,

bir şeylerin ateşe verilmesi durunca

La causa del incendio fue la colilla de su cigarro.

Yangının nedeni onun sigara izmaritiydi.

Es la primera vez que apago un incendio con arena.

Şimdiye kadar ilk defa kumla bir yangın söndürdüm.

Con el incendio cundió un gran pánico dentro del teatro.

Yangın tiyatroda büyük bir paniğe neden oldu.

En caso de un incendio, agarraría mi flauta y escaparía.

Yangın durumunda flütümü kaparım ve kaçarım.

Hay un incendio en el edificio. Tenemos que evacuarlo inmediatamente.

Binada bir yangın var. Hemen boşaltmalıyız.

Una gran multitud se reunió en el lugar del incendio.

Yangın mahallinde büyük bir kalabalık toplandı.

Después de un desperdicio otra vez, otra vez un incendio otra vez

Bir fireden sonra tekrar, yine bir fire tekrar

En caso de incendio, rompa el vidrio y presione el botón rojo.

Yangın durumunda, camı kırın ve kırmızı düğmeye basın.

- Se sabía la causa del incendio.
- La causa del fuego era conocida.

Yangının nedeni biliniyordu.

La casa no sufrió mucho daño porque el incendio fue rápidamente extinguido.

Ev, yangın çabuk söndürüldüğü için fazla zarar görmedi.

Según el periódico, parece que ha habido un gran incendio en Boston.

Gazeteye göre, Boston'da büyük bir yangın vardı.

El incendio consumió cuatro casas en la zona este de la ciudad.

Yangın kentin doğusundaki dört tane evi yakıp kül etti.

Según el periódico de hoy, anoche hubo un incendio en esta ciudad.

Bugünkü gazeteye göre, dün gece bu kasabada bir yangın vardı.

Un incendio había aparecido la noche anterior, que se atribuyó a soldados borrachos.

Bir önceki gece başlayan yangının nedeni sarhoş askerler olarak belirtilmişti

- Tom rescató al gato de las llamas.
- Tom rescató al gato del incendio.

Tom kediyi alevlerden kurtardı.

El incendio se inició después que los trabajadores se habían ido a casa.

Personel eve gittikten sonra yangın patlak verdi.

- En caso de fuego llamen al 119.
- En caso de incendio, marque 119.

Yangın durumunda, 119'u çevir.

Siempre mantén un balde de agua a mano, en caso de un incendio.

Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur.

- ¿Alguien sabe cómo se desató el fuego?
- ¿Alguien sabe cómo empezó el incendio?

- Yangının nasıl başladığını bilen biri var mı?
- Yangının nasıl başladığını kimse biliyor mu?

El incendio se había propagado al siguiente edificio antes de que vinieran los bomberos.

- Yangın, itfaiyeciler gelmeden önce yandaki binaya yayılmıştı.
- İtfaiyeciler gelene kadar yangın bitişik binaya sıçramıştı.
- İtfaiyeciler geldiğinde yangın çoktan yandaki binaya geçmişti.

Aprendiendo de las fallas que causaron el incendio del Apolo 1, la NASA rediseñó la

ders alan NASA, Apollo uzay aracını

Tom asesinó a Mary porque descubrió que ella había iniciado el incendio que había matado a su familia.

Tom ailesini öldüren yangını onun başlattığını öğrendiği için Mary'yi öldürdü.

Nunca se determinó con precisión cómo comenzó el incendio: pero lo más probable es que fuera una chispa del cableado dañado

Yangının nasıl başladığı kesin olarak belirlenemedi: ama büyük olasılıkla