Examples of using "130" in a sentence and their turkish translations:
Fırını önceden 130 derecede ısıtın.
Kolugolar süzülmek konusunda ustadır. 130 metre boyunca süzülebilirler.
Bazı tahminlere göre, özellikle Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde 130 milyondan fazla kadın ve kız çocuğu; kadın sünnetine maruz kalmaktadır.