Examples of using "участок" in a sentence and their turkish translations:
Bu bölge ağzına kadar dolu!
En yakın karakol nerede?
Polis karakolu nerede?
Karanlık, sessiz bir alan arıyor.
Lütfen bana karakolun nerede olduğunu söyleyin.
Okyanusta küçük br kübe odaklanalım.
Onlar arabaları park etmek için bir alanı çitle ayırdı.
Onlar benim polis karakoluna gitmemi tavsiye etti.
- Tom Boston'a yakın biraz arazi aldı.
- Tom, Boston yakınlarında arazi aldı.
Arazi çok fazlaya mal olmadı.
Tom, üzerine bir ev inşa etmek için bir arazi satın aldı.
Oğlancı karakola getirildi.
Tom Mary'nin yaşadığı yerden uzakta olmayan bir parça arazi aldı.
Bu arazi kraliyet ailesi'ne aittir.
Ama gökyüzünün çok ufak bir kısmına işaret edebiliyor.
Polis karakolunu arıyorum. Bana yardımcı olabilir misiniz?
Birazcık geçmişe gidip dedemize güzel bir yerden güzel bir arsa kapattırmak istemez misiniz?