Translation of "угрозой" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "угрозой" in a sentence and their turkish translations:

Жизнь его ребёнка под угрозой.

Onun çocuğunun hayatı tehlikededir.

Он находится под угрозой выселения.

O, evden çıkartılma tehlikesiyle karşıya karşıya bulunuyor.

Они находятся под угрозой вымирания.

Onlar yok olma tehdidi altında.

Эта птица под угрозой вымирания.

Bu kuş türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.

Наша культура находится под угрозой.

Kültürümüz tehdit ediliyor.

личная жизнь также окажется под угрозой.

ve ilişkilerin bozulmasına yol açabilir.

Они живут под постоянной угрозой наводнения.

Onlar sürekli sel korkusu içinde yaşarlar.

Это язык, находящийся под угрозой исчезновения.

- Bu konuşma dili yakında yeryüzünden silinme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir dildir.
- Dünyada yakın bir zaman içerisinde bu dili konuşan hiç kimse kalmayabilir.

и наша ментальная приватность будут под угрозой.

ve zihinsel mahremiyetimiz tehlikeye girecek.

Под угрозой исчезновения находится сорт «Blood Cling» —

Tehdit altında olan çeşitler arasında

И холод может быть еще большей угрозой.

Soğuk, daha da büyük bir tehdit oluşturabilir.

Многие виды акул находятся под угрозой вымирания.

- Birçok köpekbalığı türü yok olma tehdidi altındadır.
- Birçok köpek balığı türü yok olma ile tehdit ediliyor.

- Слонам угрожает вымирание.
- Слоны находятся под угрозой вымирания.

- Filler nesilleri tükenme tehlikesi içindeler.
- Fil soyu, tükenme tehlikesi altındadır.

Желтая лихорадка и оспа больше не были угрозой.

Sarıhumma ve çiçek artık bir tehdit değildi.

Коралловые рифы находятся под угрозой из-за изменения климата.

Mercan resifleri iklim değişikliği tarafından tehdit ediliyor.

- Старому мосту грозит обрушение.
- Старый мост находится под угрозой обрушения.

- Eski köprü yıkılma tehlikesi içinde.
- Eski köprü yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.

Их среда обитания находится под угрозой из-за вырубки лесов.

Onların yetişme ortamı ormansızlaşma tarafından tehdit ediliyor.

Что заставляет вас думать, будто ваш язык под угрозой исчезновения?

Dilinin tehlikede olduğunu sana ne düşündürüyor?

- Их стране угрожает анархия.
- Их страна находится под угрозой анархии.

- Ülkeleri anarşi ile tehdit edilmektedir.
- Ülkeleri anarşi tehditi altında.

- Сколько языков находится под угрозой вымирания?
- Скольким языкам угрожает вымирание?

Kaç tane dil ölme tehlikesinde?

- Цивилизации угрожает ядерная война.
- Цивилизация находится под угрозой ядерной войны.

Medeniyet nükleer savaş tarafından tehdit edilmektedir.

Более половины языков мира, используемых на сегодняшний день, находятся под угрозой исчезновения.

Bugün dünyamızda konuşulan dillerin yarıdan fazlası tehlike altındadır..

- Моя репутация под угрозой.
- Моя репутация поставлена на карту.
- На кону моя репутация.

İtibarım tehlikede.

Обычно я мирный человек. Но трудно представить, на что я способен, когда под угрозой находится моя семья.

Normalde ben çok barışsever bir adamım. Ama ailem tehdit edildiğinde benim ne yapacağım hiç belli olmaz.