Examples of using "угрозой" in a sentence and their turkish translations:
Onun çocuğunun hayatı tehlikededir.
O, evden çıkartılma tehlikesiyle karşıya karşıya bulunuyor.
Onlar yok olma tehdidi altında.
Bu kuş türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.
Kültürümüz tehdit ediliyor.
ve ilişkilerin bozulmasına yol açabilir.
Onlar sürekli sel korkusu içinde yaşarlar.
- Bu konuşma dili yakında yeryüzünden silinme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir dildir.
- Dünyada yakın bir zaman içerisinde bu dili konuşan hiç kimse kalmayabilir.
ve zihinsel mahremiyetimiz tehlikeye girecek.
Tehdit altında olan çeşitler arasında
Soğuk, daha da büyük bir tehdit oluşturabilir.
- Birçok köpekbalığı türü yok olma tehdidi altındadır.
- Birçok köpek balığı türü yok olma ile tehdit ediliyor.
- Filler nesilleri tükenme tehlikesi içindeler.
- Fil soyu, tükenme tehlikesi altındadır.
Sarıhumma ve çiçek artık bir tehdit değildi.
Mercan resifleri iklim değişikliği tarafından tehdit ediliyor.
- Eski köprü yıkılma tehlikesi içinde.
- Eski köprü yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.
Onların yetişme ortamı ormansızlaşma tarafından tehdit ediliyor.
Dilinin tehlikede olduğunu sana ne düşündürüyor?
- Ülkeleri anarşi ile tehdit edilmektedir.
- Ülkeleri anarşi tehditi altında.
Kaç tane dil ölme tehlikesinde?
Medeniyet nükleer savaş tarafından tehdit edilmektedir.
Bugün dünyamızda konuşulan dillerin yarıdan fazlası tehlike altındadır..
İtibarım tehlikede.
Normalde ben çok barışsever bir adamım. Ama ailem tehdit edildiğinde benim ne yapacağım hiç belli olmaz.