Examples of using "тесно" in a sentence and their turkish translations:
Burası gittikçe daralıyor.
Burası gittikçe daralıyor.
Burası gittikçe daralıyor.
Burası gittikçe daralıyor.
Gezegensel sınırlar derinden birbirleriyle bağlantılı
Onların hikayeleri sıkıca birbirine geçer.
Ekonomi, siyasete derinden bağlı.
medya ile uzaktan yakından alakası bile yok
Otobüs sıcak ve kalabalıktı.
, Mısır'daki bir çatışmadan bu yana kıyasıya bir rakip
Olaylar yakından bağlantılı idi.
Buranın oldukça dar ve küçük olması iyi bir şey.
Buranın oldukça dar ve küçük olması iyi bir şey.
Onlar battaniyelerin altında sıkıca sarınıp yattılar.
Oda küçük ama mobilyalar büyük. Dolayısıyla burada alan oldukça dar.
duygusal kalbin yolu, şaşırtıcı ve gizemli şekillerde
Bekleme salonunda bir sürü yolcu var. Burası oldukça havasız ve dar.
Burası gittikçe daralıyor. Yılanın üstüne basmamak için dikkatli olmalıyız.
ve alacakaranlık bölgesindeki hayat Dünya iklimiyle iç içe geçmiş durumda.
Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir.
Hollandaca Almanca ile yakından ilgilidir.
Bu vahşi ortamla temas hâlindesin ve seninle konuşuyor.
Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz.