Examples of using "странное" in a sentence and their turkish translations:
O tuhaf bir duyguydu.
Ne garip bir tesadüf!
Bu garip bir cümle.
Burası tuhaf.
Senin garip bir mizah duygun var.
Yabancı bir his bana istila ediyor.
Tuhaf bir şey oldu mu?
Tuhaf bir şey oluyor.
Çok tuhaf bir şey oluyor.
Burada tuhaf bir şey var.
Çok tuhaf bir mektup.
Bu çok garip bir durum.
Devam eden tuhaf bir şey var.
O garip bir duyguydu.
Burada tuhaf bir şey oluyor.
Onun garip bir adı var.
Benim adım garip.
- Garip bir keşif yaptılar.
- Onlar tuhaf bir keşif yaptı.
Bu çok acayip bir hayvandır.
Tom'a çok tuhaf bir şey oldu.
Garip bir e-posta aldım.
çok garip yaratık bu karıncalar
- Orada garip bir hayvan gördüler.
- Onlar orada tuhaf bir hayvan gördüler.
Onlar garip bir şey gördüler.
Burada tuhaf bir şey dönüyor.
Gözlerimin önünde tuhaf bir gösteri oldu.
Tom tuhaf bir espri anlayışı var.
Burada garip bir şey oluyor.
Tom tuhaf bir şey fark etti.
Orada garip bir şey oluyor.
Dün gece çok garip bir şey oldu.
Onun yüzünde tuhaf bir görünüm vardı.
Bugün bana tuhaf bir şey oldu.
Garip bir şeylerin olduğunu biliyordum.
Dün başıma çok tuhaf bir şey geldi.
Aslında garip bir şey olur.
Ancak uzun süreli iklim dengesi tuhaf,
Onun hakkında garip bir şey vardı.
Burada çok garip bir şey oluyor.
Bu tuhaf biri.
- Tuhaf bir şeyin üzerine adım attım.
- Garip bir şeye bastım.
Mary'nin yüzünde tuhaf bir görünüm vardı.
Tom tuhaf bir şey bulduğunu söyledi.
Burada bir şey gerçekten tuhaf.
Onun hakkında tuhaf bir şey var.
Ve sonra çok garip bir şey oldu.
En garip nokta şu ki kimse beni tanımıyor.
Boston'da tuhaf bir şey oluyor.
Tom'la ilgili garip bir şey var.
Tom garip bir şey gördüğünü söylüyor.
Tom'a çok garip bir şey oldu.
Gökyüzünde garip bir şey gördüm.
Öyle tuhaf bir şeyin gerçekleşmesi muhtemel değildir.
Bu evle ilgili acayip bir şey var.
- Mary gökyüzünde garip bir mavi ışık gördü.
- Mary gökyüzünde tuhaf mavi bir ışık gördü.
Onlar garip ya da şüpheli bir şey duydular mı?
Bunun çok tuhaf bir tesadüf olduğunu düşünmüyor musun?
Garip bir şey olursa kırmızı düğmeye bas.
O garip bir şey.
Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.
Olağan dışı bir şey hissediyor musun?
Benim adım tuhaf geliyor.
Garip bir şey olursa bana haber ver.
Bu tuhaf bir cümle.
Ne garip bir mesaj! Herhangi bir gönderen veya alıcı da yok.
İşe giderken tuhaf bir şey gördüm.
Ben sana garip bir şey söylemek istiyorum.
Dün gece tuhaf bir şey oldu.
Tom dağın diğer tarafında tuhaf bir şey gördüğünü söyledi.
Onun hakkında tuhaf bir şey var.
Bu sütün tadı tuhaf.
- Tom bugün garip bir ruh halinde.
- Tom bugün garip bir havada.
Bugün tuhaf bir ruh halindeyim.
Onun davranışı bugün çok gariptir.
Sana tuhaf bir şey sorabilir miyim?
Ben garip bir şey olduğunu hissetmiş olmama rağmen, ben sadece onun ne olduğunu bilmiyordum.