Examples of using "старше" in a sentence and their turkish translations:
Ben senden daha yaşlı mıyım?
Onlar senden daha yaşlı.
- Ben senden daha büyüğüm.
- Senden daha yaşlıyım.
- Sizden daha yaşlıyım.
Sen Tom'dan daha yaşlı mısın?
Daha yaşlı görünüyorsun.
Sen benden daha yaşlısın.
Sen ondan daha yaşlısın.
Sen ondan daha yaşlısın.
Tom senden daha yaşlı.
Tom daha yaşlıdır.
Ben senden çok daha yaşlıyım.
Tom benden daha yaşlıdır.
O, Tom'dan daha yaşlıdır.
- Annem babamdan yaşça daha büyük.
- Annem babamdan daha yaşlı.
Kız kardeşin senden büyük mü?
Kız, oğlandan büyük.
Daha yaşlı olacağını sanıyordum.
Onların hepsi senden daha yaşlı.
Ben senin erkek kardeşinden daha yaşlıyım.
Daha yaşlı görünüyorsun.
Tom babandan daha yaşlı.
Arabam sizinkinizden daha eskidir.
Ebeveynlerin benimkilerden daha yaşlı.
- Tom'un yaşı bizden çok büyük.
- Tom bizden epey yaşlı.
- Tom buradaki herkesten daha yaşlı.
- Tom buradaki herkesten daha büyük.
- Tom'un yaşı buradakilerin hepsinden daha büyük.
O, Tom'dan daha yaşlıdır.
Ben senden daha büyüğüm.
Onlar Tom'dan daha yaşlı.
O benden daha büyük.
Tom daha yaşlı görünüyor.
Ben Tom'dan daha yaşlıyım.
Sen Tom'dan yaşlısın.
Kız, oğlandan büyük.
Tom Mary'den daha yaşlı.
Ben ondan daha yaşlıyım.
Onlar ondan daha yaşlı.
Onlar ondan daha yaşlı.
Ben ondan daha yaşlıyım.
Annem babamdan daha yaşlı.
- O ondan daha yaşlıdır.
- Kız, oğlandan büyük.
- Ondan büyük.
O daha yaşlı görünüyor.
- Ondan büyük.
- Yaşı ondan büyük.
- Ondan daha yaşlı.
Benden daha yaşlı olduğunu düşünüyordum.
O, onun iki katı kadar yaşlıdır.
Sen benim iki katım kadar yaşlısın.
Ben senin iki katın kadar yaşlıyım.
Tom'un iki katı kadar yaşlısın.
- Düşündüğümden daha yaşlıymışsın.
- Yaşın sandığımdan büyükmüş.
Tom, Mary'den biraz daha büyük.
Tom benden biraz daha yaşlı.
Tom'un babası benimkinden daha yaşlı.
Bu araba benden daha yaşlı.
Tom'un annesi benden daha yaşlı.
Bu ağaç benden daha yaşlı.
Olduğumu düşündüğünden daha yaşlıyım.
Benim arabam onun ağacından daha yaşlı.
Ben senin yaşının iki katı yaşa sahibim.
Tom benden bir yaş daha büyük.
Yirminin üzerinde kimseye inanma.
- Ben ondan önemli ölçüde daha büyüktüm.
- Ben ondan önemli ölçüde daha yaşlıydım.
Otuzun üzerinde kimseye güvenme.
O, senin düşündüğünden daha yaşlı.
O düşündüğünden daha yaşlı.
Tom göründüğünden çok daha yaşlı.
Tom olduğunu düşündüğünden daha yaşlı.
- Tom'un iki katı kadar yaştayım.
- Tom'dan iki kat fazla yaştayım.
Sen Tom'dan daha yaşlı değil misin?
Baban annenden daha mı yaşlı?
O onların hepsinin en yaşlısı.
O, benim iki katım kadar yaşlıdır.
O, ondan daha yaşlıdır.
Tom Mary'den çok daha yaşlıdır.
Arabam benden daha yaşlı.
Tom'un daha yaşlı olacağını düşündüm.
Tom eşinden daha yaşlı.
O, Ken'den çok daha yaşlı.
Ken Seiko'dan daha yaşlı.
O senin babandan yaşlı!
Tom Mary'den çok daha yaşlı değil.
- Tom benim iki katım kadar yaşlı.
- Tom'un yaşı benim iki katım.
- Tom'un yaşı benimkinin iki katı.
- Göründüğümden daha yaşlıyımdır.
- Göründüğümden daha büyüğümdür.
O, onun babasından daha yaşlı.
Tom Mary'den daha yaşlı görünüyor.