Examples of using "соревноваться" in a sentence and their turkish translations:
Tom'la yarışmayı seviyorum.
Onunla nasıl rekabet edeceğim?
O elinden geleni yaptı ama kısa sürede böyle bir hızlı atlet ile rekabet edemeyeceğini gördü.
Sen Tom'la boy ölçüşemezsin.