Examples of using "скрипке" in a sentence and their turkish translations:
- Kemanı kim çalıyor?
- Keman çalan kim?
- Kemanda kim var?
Bu arada, keman çalar mısın?
Keman çalabilir misin?
- Keman çalarım.
- Ben keman çalarım.
O, keman çaldı.
Tom keman çaldı.
Kemanı çalıyordum.
O, çok iyi şekilde keman çalar.
Tom şimdi keman çalıyor.
O, güzel keman çalar.
Tom artık keman çalışıyor.
Keman çalabilir misin?
Keman çalabilir misiniz?
Tom keman çalmada iyiydi.
Tom kemanını çaldı.
Aynştayn keman çalmayı seviyordu.
Einstein, keman çalmayı severdi.
Tom iyi keman çalıyor.
Keman çalmasını biliyorum.
Keman çalan adam kim?
Çocuğun keman çaldığını duyduk.
Keman çalmada çok iyidir.
Ne kadar zamandır keman çalıyorsun?
O, çok iyi keman çalar.
Tom çok iyi keman çalar.
Çocukken keman çalardım.
Einstein keman çalmayı severdi.
Keman çalmayı nasıl öğrendin?
Bizim yeni komşumuz keman çalıyor.
- Şarkı söylemek yerine keman çalmayı tercih etti.
- Keman çalmayı şarkı söylemeye tercih etti.
Sen oğlumun keman çaldığını duydun mu?
Keman çalan adam kim?
Keman çalarak hayatını kazanır.
Her gün keman çalma çalışması yapar.
Tom Mary'nin keman çalmasını istedi.
Tom Mary'nin kemanını çaldığını duydu.
Kızım kemanı çok iyi çalıyor.
Hiç Tom'un keman çaldığını duydun mu?
Yayım yoksa keman çalamam.
Tom kemanda İrlanda melodileri çalmayı seviyor.
Keman çalmak çok pratik ister.
Oğlumun keman çaldığını duydun mu?
Ken keman çalabilir, gitardan bahsetmeye bile gerek yok.
Pazartesi günü bir keman dersi var.
Pazartesi günleri keman derslerim var.