Examples of using "русски" in a sentence and their turkish translations:
Rusça biliyor musunuz?
- Kim Rusça konuşur?
- Kim Rusça biliyor?
Rusça konuşabiliyorsun, değil mi?
O Rusça konuşur.
O Rusça konuşur.
Rusça konuşuyorum.
Rusça biliyor musunuz?
Kim Rusça konuşur?
Bunu Rusça söyle!
Bu Rusça yazılmış.
O, Rusça da konuşabilir.
O Rusça da konuşabilir.
Kırgızistan'a Rusçada "Kirgiziya" denir.
Rusça da konuşuyor.
Ben Rusça konuşmuyorum.
- Tom Rusça bilir.
- Tom Rusça biliyor.
O, Rusçayı mükemmel şekilde konuşur.
Kimse Rusça konuşuyor mu?
Neden Rusça yazmıyorum?
Oh, o Rusça konuşuyor, değil mi?
Burada herhangi biri Rusça konuşuyor mu?
O bir kelime dahi Rusça anlamıyor.
Rusça'yı iyi konuşabilen bir adam tanıyorum.
O Rusça'yı konuşabilir ve yazabilir.
- Tom, Rusçayı İngilizceden daha iyi konuşur.
- Tom, Rusçayı İngilizceden daha iyi konuşuyor.
- Tom, Rusçayı İngilizceden daha iyi konuşur.
- Tom, Rusçayı İngilizceden daha iyi konuşuyor.
Rusça anlayabiliyorum ama onu konuşamıyorum.
Tom mükemmel Rus konuşur ama onun Almancası berbattır.
Çok iyi Rusça konuşan birini tanıyorum.
Google Çeviri, Türk aksanıyla Rusça konuşabiliyor.
O, Rusça konuşabilir.
Natasha Rusya'da doğdu ama o Rusça bilmiyor.
Burada sadece İngilizce değil, aynı zamanda Rusça da konuşulur.
O, Rusçayı mükemmel şekilde konuşur.
O, Rusça konuşabilir.
O akıcı Rusça konuşuyor ya da en azından onun bana söylediği buydu.
Rusça konuşmadığım için bu cümleyi yorumlayamam.
Rusçayı akıcı bir şekilde konuşabilmek isterim.
Rusçada Rusya'ya "Rossiya" denir.
Çok iyi Rusça konuşan birini tanıyorum.
Ev sahibi mükemmel Rusça konuştu ve bizim rahat olduğumuzu ve iyi bakıldığımızı garanti altına almak için özel bir çaba sarf etti.