Examples of using "репутацию" in a sentence and their turkish translations:
Onun kötü bir ünü var.
İtibarımı mahvetmeye mi çalışıyorsun?
Tom, dürüstlüğüyle nam salmıştı.
- Şöhretim umurumda değil.
- İtibarım umurumda değil.
Çok sayıda bilim adamı eksantrik olma ününe sahiptir.
Bunun gerçekten benim itibarımı yok edeceğini mi düşünüyorsun?
Apollo 1'in trajedisi, NASA'nın kamuoyundaki imajını paramparça etti.
Bunun itibarımı mahvedeceğini gerçekten düşünüyor musun?
Birçok nemlendirici krem, anti-aging etkileri olduğunu iddia eder.
Skandal şirketin itibarını zedeledi.