Examples of using "природой" in a sentence and their turkish translations:
doğanın ustalıkla yaptığı bu şekiller
Japonlar doğayla uyum içinde yaşarlar.
Ben doğanın tadını çıkarmak için buraya geldim.
Cinlerin doğayla güçlü bir bağlantısı vardır.
Bu kötü bir karardı. Doğayla savaşmaya çalışmayın!
çünkü kadın eskiden bu yana doğayla ilişkilendiriliyor.
Bu köyün insanları doğayla uyum içinde yaşarlar.
Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.