Examples of using "почты" in a sentence and their turkish translations:
Postane kahverengi binadır.
Köyün bir postanesi yok.
E-posta adresimi unuttum.
Lütfen geçerli bir e-posta adresi giriniz.
İstasyonun önünde bir postane vardır.
Sadece postaneden geri döndüm.
E-posta adresini Tom'a verme.
- E-posta adresin ne?
- E-posta adresiniz nedir?
"Taksiler, Uber, FedEx, UPS..."
Yeni bir e-posta adresim var.
Postaneden daha yeni döndüm.
Tom az önce postaneden döndü.
Tom e-posta adresini değiştirdi.
- Bana Tom'un e-posta adresini söyle.
- Bana Tom'un elektronik posta adresini söyle.
Tom'un e-posta adresini biliyor musunuz?
Köy postanesi bir kilometreden daha az mesafedeydi.
Buradan postaneye gitmenin en hızlı yolu nedir?
E-posta adresimi not etmek istiyor musun?
Tom son zamanlarda e-posta adresini değiştirdi.
Postane buradan uzakta mı?
Tom, Mary'yi postaneden ayrılırken gördü.
Posta treni yangında postasının çoğunu kaybetti.
Posta yavaşlığı için demiryolu suçlanmayacak.
Senin e-posta adresini alabilir miyim, lütfen?
hiçbir şirket adı, telefon numarası, e-posta adresi, posta adresi yoksa,
Yarından itibaren bu e-posta adresi artık geçerli olmayacaktır.
Bu e-posta kayıtlı değil veya şifre yanlış.
Yarından itibaren bu e-posta adresi adresi geçersiz olacak.
E-posta adresini bilseydim, yazardım.