Examples of using "посреди" in a sentence and their turkish translations:
Dersin ortasında konuşma.
Kaplan kafesin ortasına uzanmıştı.
- Gemi okyanusun ortasında devrildi.
- Gemi okyanusun ortasında alabora oldu.
Tom odanın ortasında duruyordu.
Çocuklar caddenin ortasında oyuyordu.
Araba yolun ortasında istop etti.
Bahçenin ortasında bir çiçeklik vardı.
O, odanın ortasında duruyordu.
Tom yolun ortasında duruyordu.
Çölün ortasında benzinimiz bitti.
Arızalı bir araba yolun ortasında duruyordu.
Tom gece yarısı Mary'yi uyandırdı.
Sahanın ortasındaki o küçük höyük nedir?
Neyse ki tam da bunların ortasında
Tom gecenin ortasında bana bir mesaj gönderdi.
Üniversite kampüsünün merkezinde kurucusunun heykeli duruyor.
Hawaii, Pasifik ortasında yalnız bir ada gibi görünüyor.
Kavşağın ortasında gazımız bitti.
Gecenin bir yarısında uyandı.
O, gecenin ortasında uyandı.
Kilise köyün ortasındadır.
Kahretsin, gecenin bir yarısında beni aramaya cesaret eden pislik kim ?!
Tom gecenin ortasında uyandı.
Gece yarısı uyandığınızda
Mary gece yarısında Tom'u uyandırdı.
Ben gecenin ortasında uyandım.
Bazen köpeğim gece yarısında havlar.
Tanrı, "Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın" diye buyurdu.
Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.
Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı.