Examples of using "лежал" in a sentence and their turkish translations:
O, yatağın üstünde yatıyordu.
O, yatakta yatıyordu.
Tom sırtüstü uzandı.
Kaplan kafesin ortasına uzanmıştı.
O sırtüstü yatıyordu.
Tom yatakta yatıyordu.
Tom yatakta yatıyordu.
Yüzüstü uzandım.
O, divanda yatıyordu.
Tom dün yatağında hastaydı.
Sırt üstü uzanıyordum.
O sırtüstü yatıyor muydu?
Çimlerde yatıyor.
Tom yerde yatıyordu.
Bir haftadır hastanedeydim.
Asker yerde yaralı yatıyordu.
Eski kale harabeye dönmüştü.
Yatağımda uzandım.
Kriko masanın üzerindeydi.
Tom tavana bakarak yatakta yatıyordu.
Bir haftadır grip yüzünden yataktayım.
Uzun süredir yatakta uzanıyordu.
O yatakta sırtüstü yatıyor.
Tom bir soğuk algınlığı yüzünden yataktaydı.
Tom kaldırımda baygın yatıyordu.
O, yatakta sırtüstü yatıyordu.
O, soğuk algınlığından yataktaydı.
Grip yüzünden yataktaydım.
Tom yatakta yatıyordu, tavana bakıyordu.
Tom gözleri açık yatakta yatıyordu.
Tom kanepede uzanıyordu, kitap okuyordu.
Tom ameliyat masasında, baygın hâlde yatıyordu.
Tom televizyon izlerken yatakta yatıyordu.
hayatta kaldığını gösteren cihazlara bağlı durumda olduğu
Doktor gelinceye kadar acı içinde yattı.
Onu düşünerek saatlerce uyanık yattı.
O raporu bir saat içinde masamda istiyorum.
Tom geçen Pazar yatakta hastaydı.
Sırtüstü uzanıp yıldızları seyrediyordu.
Tom tavana boş boş bakarak kanepede yatıyordu.
Tom hastanedeydi.
O geldiğinde o parkta uzanıyordu.
Umutsuz bir son duruştan sonra Hrolf, şampiyonları tarafından kuşatılmış olarak ölmüştü.
- Dört gündür yatakta hasta.
- O dört gündür yatakta hasta.
Sunucu çöktü.
Yatakta o gün olan her şeyi düşünerek yatarım.
Tom tavana boş boş bakarak kanepede yatıyordu.
Tom yatağına yattı ve yastığına usulca ağladı.
Ben yatakta hastayken yemek pişirdiğin için sana teşekkür ederim.
Çocukken çimenlere sırtüstü uzanıp beyaz bulutları seyrederdim.
2.30'a kadar masamda tam bir rapor istiyorum.
Dün gece hâlâ yerde kar vardı, ama bu sabah hepsi eridi.
- Tom bütün gün TV seyrederek yattı.
- Tom bütün gün yatakta TV seyretti.
Ben hastanedeyken, o beni ziyarete gelmedi.
Nuh çiftçiydi, ilk bağı o dikti. Şarap içip sarhoş oldu, çadırının içinde çırılçıplak uzandı.