Examples of using "поработать" in a sentence and their turkish translations:
Barış içinde çalışayım.
Burada çalışabilir miyim?
Biraz iş yaptırma zamanı.
Korkarım ki fazla çalışmak zorundasın.
Bahar tatili boyunca çalışacağım.
Şimdi bu konuda çalışabilir miyiz?
Mary dadılık yapmayı kabul etti.
Üzgünüm, bu gece çalışmak zorundayım.
Duvardaki grafiklerle etkileşime girmek için gönüllü oldum
Şimdi çalışmam gerekiyor.
Birlikte çalışmak zorundasınız.
Gelip benimle çalışmanı istiyorum.
Tom bana bugün geç saatlere kadar çalışmamın bir sakıncası olup olmadığını sordu?