Examples of using "Туман" in a sentence and their turkish translations:
Hava sisli.
Hava çok sisliydi.
- Sis dağılmaya başladı.
- Sis kalkmaya başladı.
Sis kapladı.
Sis kalınlaşıyor.
Bugün hava sisli.
Sis kalktı.
Sis yoğunlaşıyor.
Yoğun bir sis vardı.
Sis çabucak kalktı.
Göl üzerinde sis var.
Sis çok yoğun.
Sisin yakında kalkacağını umuyorum.
Çevrede yoğun bir sis vardı.
Hava sisli mi?
Kalın sis vadiyi kapladı.
Yere yakın sisliydi.
Boston'da şimdi sisli.
Bugün sis bezelye çorbası kadar kalındı.
Güneş doğarken, sis kayboldu.
- Kalın sis uçağın kalkmasını engelledi.
- Kalın sis, uçağı kalkıştan alıkoydu.
Görüş yoğun siste ciddi olarak sınırlı idi.
Yoğun sis binaları görünmez yaptı.
Hava sisli.
Hava kötü, sis arttı, yere inebilip inemeyeceğimiz belirsiz.
Sis onun çok uzağı görmesini engelledi.
Londra'da yoğun bir sisimiz vardı.
Çok sisli. Bir şey göremiyorum.
O kadar sisli ki hiçbir şey göremiyorum.
Sis onun çok uzağı görmesini engelledi.
Gün batımından sonra, alanın üzerinde ince bir sis belirdi.
Kenti yoğun bir sis kapladı.
Sis çok yoğundu, her şeyi zorlukla görebildik.
Sabahleyin genellikle sis vardır.
Sadece sis kalktığında bir uçurumun kenarında uyuduğumuzu fark ettik.
O kadar sisliydi ki onun kim olduğunu söyleyemedim.
Sis perdesinin arasından, kendi geleceğim gözüme ilişti.