Examples of using "перестают" in a sentence and their turkish translations:
Sürekli uzayan dişler.
Birçok insan artık kimseye inanmıyor.
Güneş ışığı olmayınca yosunlar oksijen üretmeyi bırakıyor.
Işıklarını kapatıyorlar. Rakiplerden biraz mahremiyet sağlıyor bu.
Hastalar çoğunlukla sadece hastalıklarına boyun eğdikleri için ölürler.
İnsanlar senin Fransızcanın ne kadar iyi olduğuna dair iltifat etmeyi bıraktığında Fransızcanın iyi olduğunu biliyorsun.
Ama bu yumuşakçalardan bazıları, delici tam olarak kabuğun tepesinde, abdüktör kasın üstünde olursa gevşiyor.