Examples of using "отцу" in a sentence and their turkish translations:
Babana yardım etmeye git.
Tom babasına yardım etti.
Babama ait.
O benim babama aitti.
Babana yardım etmelisin.
Dün babama yardım ettim.
O, babasına sorular sorar.
Dün babama yardım ettim.
Dün babama yardım ettim.
- O, babamı memnun edecek.
- O, babamı hoşnut edecek.
Tom babasına yardım ediyor.
Babama yardım ediyorum.
- Babama telefon ettim.
- Pederi aradım.
- Babamı çağırdım.
Babamın içki içmekten vazgeçmesi zordur.
O, babasını özlüyor.
Dün babama yardım ettim.
Benim babam sadece on beş yaşında.
Babama işinde yardım ettim.
- Babana saygısızlık etme Tom.
- Babanla doğru konuş Tom.
Bu ilaçları babam için aldım.
Babana her şeyi anlatacağım.
Benden babana selam söyle.
Tom babasının araba yolunu kürekle kürümesine yardım etti.
Babanı özlemiyor musun?
Bu yüzden babamı görmeye gittim.
Babam elli yaşında.
Ben babamı arıyorum.
O babasına bir kravat verdi.
Benim babam sadece on beş yaşında.
O, nadiren babasına yazar.
Babanı rahatsız etmeyi kes.
Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim.
Baban kaç yaşında?
O, babasını özlüyor.
Tom babasını özlüyor.
Oğul babaya itaat etmelidir.
Babama bir ipek kravat verdim.
Doktor babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
Sakın babanı arama.
Babamın çiçekleri sulamasına yardım ettim.
Baban kaç yaşında?
Lütfen babanıza selamlarımı iletin.
O, babasına yardım etmedi.
Babam işini seviyor.
O, babasına nadiren yazar.
Babama bundan bahsetme.
Babamı aramak zorundayım.
Onu babama açıklamak zorunda kalacağım.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
Bu ilaçları babam için aldım.
Babana söyleme.
Babamın arabasını yıkamasına yardımcı oldum.
Tom'un babası altmış yedi yaşındadır.
Babasına bir kazak ördü.
Ben bunu babam için satın aldım.
Babanı ara.
Babama ipek bir kravat hediye ettim.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
Benim babam sadece on beş yaşında.
O, babasını memnun etmeyi zor buldu.
Onun babasına bir bardak meyveli kokteyli sundum.
Neden babana cevap vermiyorsun?
Tom babasıyla birlikte yaşamaya gitmek istedi.
Yılda iki kez babamın evine giderim.
Babana seninle ilgileneceğime söz verdim.
Nasıl davrandığını babana söyleyeceğim!
Babam mayıs ayında kırk beş olacak.
Bunu babama söyleyemem.
Onu babama anlatamam.
Babana kazadan bahsetmesen iyi olur.
Tom para istemek için babasına yazdı.
- O onun kendi babasına yardım etmesini istedi.
- Ondan, babası için yardım istedi.
Tom, Mary'nin babasının sahip olduğu restoranda çalıştı.
Babama bunu söyleyemem.
Babama Kumiko'nun Çin'de çalışmasını önerdim.
Bugünümü babama borçluyum.
Babamın ihtiyacı olan ilacı satın almak için yeterli param yok.
yoksa babana söylerim haa!
Bugünkü durumunu babasına borçludur.
Babana bir palyaço olmak istediğini söyleme.
Onun onun babasına yardım ettiğini asla görmedim.
Tom okuldan sonra dükkanda babasına yardım ederdi.
zamanı geldi deyip babasına rest çekip şirketten ayrılıyor
- Babam 48 yaşında ama yaşına göre genç gösteriyor.
- Babam 48 yaşında ama yaşına göre genç görünüyor.
O, ona babasının garajı temizlemesine yardım etmesini rica etti.
Kardeşlerime git ve onlara söyle, benim Babam'ın ve sizin Babanız'ın, benim Tanrım'ın ve sizin Tanrınız'ın yanına çıkıyorum.”
Babam Boston'a taşındığında benim şimdi olduğum aynı yaştaydı.
O ona babasının garajı temizlemesine yardım etmesini rica etti fakat o yardım edemeyecek kadar çok meşgul olduğunu söyledi.
Babam için bir hediye arıyorum.
Beni babasıyla tanıştırdı.
Ben Baba'dan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp Baba'ya dönüyorum.
Babamın benden başka ne istediğini bilmiyorum. Bunu ona tekrar tekrar açıklamaya çalıştım ve o sadece bunu anlamıyor.
Tom babam kadar yaşlı.
- Tom'un baba tarafından dedesi Avustralya'da yaşıyor.
- Tom'un dedesi ve babaannesi Avustralya'da yaşıyor.
İsa, “Yol, gerçek ve yaşam Ben'im” dedi. “Benim aracılığım olmadan Baba'ya kimse gelemez.
Fısıh Bayramı'ndan önceydi. İsa, bu dünyadan ayrılıp Baba'ya gideceği saatin geldiğini biliyordu. Dünyada kendisine ait olanları hep sevmişti; sonuna kadar da sevdi.