Examples of using "одолжить" in a sentence and their turkish translations:
Benimkini ödünç alabilirsin.
Saç kurutma makinesini ödünç alabilir miyim?
Onu ödünç alabilir miyim?
Bisikletini ödünç alabilir miyim?
Makasını ödünç alabilir miyim?
Bunu ödünç alabilir miyim?
Bana bir dolar borç verir misin?
Bir cetvel ödünç alabilir miyim?
Saç kurutma makineni ödünç alabilir miyim?
Bir kalem alabilir miyim?
Bir şemsiye ödünç alabilir miyim?
Senin kulaklıklarını ödünç alabilir miyim?
500 Yen ödünç verebilir misiniz?
Bilgisayarınızı ödünç alabilir miyim?
Bisikletini bana ödünç verebilir misin?
Çakmağını ödünç alabilir miyim?
Bana seninkini ödünç verebilir misin?
Kurşun kalemini ödünç alabilir miyim?
Bana bir kalem ödünç verebilir misin?
Ben bir şemsiye ödünç alabilir miyim?
Küreğini ödünç alabilir miyim?
Hesap makinenizi ödünç alabilir miyim?
Silgini ödünç alabilir miyim?
Bana üç yüz dolar borç verebilir misin?
Bir kurşun kalem ödünç alabilir miyim?
Senin telefonunu ödünç alabilir miyim?
Bunu ödünç alabilir miyim?
Bir kalem ödünç alabilir miyim?
Ben bir gömlek ödünç alabilir miyim?
Kalemini ödünç alabilir miyim?
Affedersin, bir kalem ödünç alabilir miyim?
Bana bir zımba ödünç verebilir misiniz?
Tom bir miktar borç para istiyor.
- Bu sözlüğü ödünç alabilir miyim?
- Bu sözlüğü alabilir miyim?
Zımbanı ödünç alabilir miyim?
İstersen sana bir tane ödünç verebilirim.
Sana o kitabı ödünç verebilirim.
Sana motosikletimi ödünç verebilirim.
Onun bana biraz ödünç para vermesini iste.
Bunu sana ödünç veremem.
Seninkini ödünç alabilir miyim?
Bana biraz borç para verebilir misin?
Tom arabanı ödünç almak istiyorum.
Biraz para ödünç alabilir miyim?
Fırçanı ödünç alabilir miyim?
Kurşun kalemini kullanabilir miyim?
Kısa bir süre için kalemini ödünç alabilir miyim?
Bu kalemi ödünç alabilir miyim?
Bana sözlüğünü ödünç verebilir misin?
Senin kulaklığını ödünç alabilir miyim?
Tom'a biraz para vermeyi teklif ettim.
Bana bilgisayarını ödünç verir misin?
Biraz ödünç almak istersen, bana bildir.
Tom ona biraz para ödünç vermemi istedi.
Tom Mary'den ona biraz ödünç para vermesini istedi.
Bana biraz ödünç para verir misin?
Kurşun kalemini ödünç alabilir miyim?
Sözlüğünü kullanabilir miyim?
Sana hiç ödünç para veremem.
Bugün senin tenis raketini ödünç alabilir miyim?
Küçük bir araba kiralamak istiyorum.
Bisikletini ödünç almam gerekecek.
Ben senin oyuncağını ödünç alabilir miyim?
Annem bana anahtarlarını ödünç vermek zorunda kaldı.
Tom'un bana biraz ödünç para vermesini istedim.
Sözlüğünüzü bana ödünç verir misiniz?
Tom'a biraz para ödünç vermeyi teklif ettim.
Bir İngiliz anahtarı ödünç almak istiyorum.
Tom, Mary'yi ona biraz para ödün vermesi için ikna etti.
Tom benden ona ödünç para vermemi istedi.
Tom; Mary'den John'a biraz ödünç para vermesini istedi.
Onlara elli avro borç verebilir misiniz?
Bıçağını ödünç alabilir miyim?
Arabanı bana ödünç verir misin?
Bana kitabı ödünç verir misiniz?
Erkek kardeşime ödünç para verir misiniz?
Bana bisikletini ödünç verir misin?
Bir taksi için bana otuz dolar borç verebilir misin?
Bir kurşun kaleme ihtiyacım var. Seninkilerden birini ödünç alabilir miyim?
İsterseniz biraz para ödünç verebilirim.
Bana 10,000 yen ödünç verebilir misin?
Senden beş pound ödünç alabilir miyim?
"Sizin kaleminizi kullanabilir miyim?" "Tabii, buyurun."
Ondan bana biraz ödünç para vermesini rica ettim.
Sana bu kitabı ödünç veremem.
Bana ödünç para verebilir misin yok sa veremez misin?
Arabasını bana ödünç vermesi için annemi ikna ettim.
Tom Mary'den ona üç yüz dolar ödünç vermesini istedi.
Silgini kısa süreliğine ödünç alabilir miyim?
Bu kitabı size ödünç veremem.
Tom sizden biraz borç para istiyor.
Tom'un Mary'ye biraz para ödünç verebileceğini sandım.
Tom biraz para ödünç almak istediğini söyledi.
Bunu üç haftalığına ödünç alabilir miyim?
Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?
Bisikletini birkaç günlüğüne bana ödünç verebilir misin?
Bana üç bin dolar ödünç verir misin?