Examples of using "носитель" in a sentence and their turkish translations:
Sen yerli bir Fransız konuşmacısısın, değil mi?
O, doğuştan İngilizce konuşan biridir.
Fransızca ana dilidir.
Rusçayı anadili olarak konuşur.
Onun ana dili Sırpçadır.
Tom'un ana dili Fransızcadır.
- Ben anadil konuşuru değilim.
- Anadil konuşuru değilim.
Sen kesinlikle bir anadil konuşanısın.
Fransızca Tom'un ana dilidir.
Fransızcanın bir anadil konuşuru musun?
Benim ana dilim Fransızca.
Bu dilin doğal konuşanı olabilir
En iyi arkadaşım, İrlandaca konuşan biridir.
Bir anadil konuşuru muhtemelen bunu o şekilde söylemezdi.
O, bir yerli gibi İngilizce konuşur.
Tom bir yerli gibi Fransızca konuşur.
Ben anadil olarak konuşan birinin bunu o şekilde söyleyeceğinden şüpheliyim.
Bir anadil konuşurunun şimdiye kadar onu o şekilde söylediğini hayal bile edemiyorum.
Keşke bir yerli gibi İngilizce konuşabilsem.
Tom Fransızcayı neredeyse bir yerli gibi konuşabilir.
Yabancı bir dil öğrenen birçok kişi bir yerli gibi asla konuşanaz.
Mesajınızı anlatmak bir yerlinin tam olarak söyleyeceği gibi onu söylemeye çalışmaktan çok daha önemlidir.
Bir yerli gibi konuşabilmemin gerekli olduğunu düşünmüyorum, sadece akıcı şekilde konuşabilmeyi istiyorum.
İngilizcen dil bilgisi bakımından doğru fakat bazen söylediğin tam olarak bir yerlinin söylediğine benzemiyor.
Ne kadar çabalarsam çabalayayım bir yerli gibi sesletim yapacağımı sanmıyorum.
Bir yerli gibi konuşacağımı sanmıyorum ve gerçekten konuşmam gerektiğini sanmıyorum.