Examples of using "недалеко" in a sentence and their turkish translations:
Plaj buradan uzakta değil.
Hayvanat bahçesi buradan uzakta değil.
Havaalanı bu civarda.
Buraya yakın yaşıyor.
Onun evi buradan uzakta değil.
Onun evi buradan uzakta değil.
İstasyon buradan uzak değildir.
Paris'e uzak değildir.
O yakın yaşıyor.
Yürümek için çok uzak değil.
Buradan uzak değil.
Buralarda yaşıyorsun, değil mi?
O, otelden çok uzakta değildir.
Buraya uzak olmayan bir hastane var.
Eczane hastaneden uzakta değil.
Buraya yakın yaşıyorum.
Boston'a uzak değil.
Tom buradan uzakta yaşamıyor.
Benim dairem buradan uzak değil.
Bu civarda mı yaşıyorsun?
Buralarda büyük bir gölet vardı.
Evim okula yakındır.
Armut dalının dibine düşer.
İstasyon yakındır.
Biz Tom'un evinden uzakta değiliz.
Tom Boston yakınında büyütüldü.
Biz artık Boston'dan uzak değiliz.
Okula yakın yaşıyoruz.
Tom'un evi parktan uzak değil.
Çalıştığım yerden uzakta yaşamıyorum.
Dün benim evin yakınında yangın çıktı.
Onun evi bu mağazadan uzak değildir.
Kız kardeşim Yokohama yakınında yaşar.
Buradan uzakta olmayan iyi bir restoran biliyorum.
Tom buraya yakın bir hastanede çalışır.
Tom şimdi Boston'a yakın yaşıyor.
O buraya yakın mı?
Benim evim onun evine yakındır.
Arıların olduğu yerde, bal uzak değildir.
Hollanda, Birleşik Krallık'a yakındır.
Tom'un evi Mary'ninkinden uzakta değil.
Yakınlarda bir hastane var.
Otobüs durağı bizim okulun yanındadır.
İstasyondan sadece kısa bir yürüyüş mesafesi.
O, Tahran yakınlarındaki bir köyde doğdu.
Tom buradan çok uzak olmayan bir mağazadan bir kamera satın aldı.
Tom'un evi buradan caddenin tam aşağısında.
Tom benim yerimden uzakta olmayan bir apartmanda yaşıyor.
Tom'un Boston'tan uzakta olmayan küçük bir çiftliği var.
Biz müzeler yakın bir otel seçtik.
Buralarda mı yaşıyorsun?
Havaalanı çok yakın.
Tom Boston'dan çok uzak olmayan küçük bir kasabada yaşıyor.
Tom Boston yakınlarında küçük bir kasabada yaşıyor.
Gittiğimiz restoran buradan çok uzak değil.
Tom, Boston'dan uzakta olmayan küçük bir kasabada büyüdü.
Sen ve Tom birbirinize yakın mı yaşıyorsunuz?
Hastane buraya yakın.
Amsterdam yakınında tecrübeli bir C ++ programcısı arıyoruz.
Kiralık ev çalıştığım yere biraz yakın olmalı.
Tom ve Mary buradan çok uzakta olmayan küçük bir kilisede evlendiler.
Polisler park yakınında terk edilmiş bir arabada bir ceset buldu.
Tom Mary'nin yaşadığı yerden uzakta olmayan bir parça arazi aldı.
Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.
Kaldığım otel, Tom'un evinden çok uzak değildi.
- İstasyon yakın.
- İstasyon yakındır.
Boston yakınlarında doğdum.
Nehrin yakınında eski bir kale duruyor.
Tom buraya yakın yaşıyor.
Kaza onun evinin yanında gerçekleşti.
Büyük salonu, ünlü bir şampiyonlar grubunu eğlendirdiği Lejre'nin yakınında duruyordu.
Tom çalıştığı yerden uzakta yaşamıyor.
Ancak Napolyon'un 10 mil kuzeyinde, Auerstedt yakınlarında, Davout doğruca Prusya ordusuna koştu.
Havaalanının yanında bir oteli tercih ederim.
Dün gece evimin yanında büyük bir yangın vardı.
Tren istasyonunun yakınında yaşıyorum.
Tom bize yakın yaşar.
Kuzenim evimize yakın bir dükkânda çalışıyor.