Examples of using "невозможна" in a sentence and their turkish translations:
Havasız hiçbir şey yaşayamazdı.
"Dosyalama işlemi neredeyse imkansız."
Güneş olmadan, hayat mümkün değildir.
Susuz hayat olamaz.
Güneş olmasaydı hayat imkansız olurdu.
Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
Bu ovada sürpriz bir saldırı neredeyse imkansızdır.
Biri su olmadan yaşayamaz.
Aşksız hayatın benim için imkansız olduğunu anlıyorum.
- Su olmadan hayat olamaz.
- Susuz hayat olamaz.
Erkekler ve kadınlar arasında arkadaşlık olamaz. Tutku, düşmanlık, aşk, aşırı sevgi olabilir ama dostluk asla.
Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.