Examples of using "невероятное" in a sentence and their turkish translations:
Hiç beklenmedik bir durum.
İnanılmaz bir şey oldu.
ve duydukları şey olağanüstüydü.
Sonra inanılmaz bir şey oldu.
Olağanüstü bir yerdi.
İnanılmaz bir şey yaptık.
Minik yaratıklardan oluşan göz alıcı bir yelpaze.
Bu yolculukta yaşadığım inanılmaz şey,
Bundan faydalanmak için... ...bazı hayvanlar inanılmaz koku duyuları geliştirmiştir.
Fakat inanılmaz duyuları tek bir göreve odaklıdır. Leşçillik.
Türk vatandaşlarının banka hesaplarında akılalmaz miktarda dolar var.
Ama gördükleri en inanılmaz şey ana gezegenleri idi.
...hayvanların, bu yeni gece dünyasını şaşırtıcı yöntemlerle nasıl fethetmekte olduğunu keşfediyoruz.
Bak, ne inanılmaz bir tesadüf! Tom benimle aynı parmak izlerine sahip.