Examples of using "начался" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur yağmaya başladı.
isyan başlattı
Yağmur yağmaya başlamıştı.
bu kutlanmaya başlandı
Ne zaman yağmur başladı?
Kısa sürede yağmur şiddetli yağmaya başladı.
Film başladı mı?
Beyzbol sezonu açıldı.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
Film ne zaman başladı?
Yangın nasıl başladı?
Zaten yağmur yağmaya başladı.
Başka bir gün daha yeni başlıyor.
Beyzbol sezonu başladı.
Film daha önce başladı.
Konser ne zaman başladı?
Yağışlı mevsim başladı.
hababam sınıfı yılları başladı
- Fırtına patladı.
- Fırtına çıktı.
Yangın hamamda başladı.
- Az önce yağmur yağmaya başladı.
- Sadece yağmur yağmaya başladı.
Akşama doğru yağmur yağmaya başladı.
Şiddetli yağmur yağmaya başladı.
Yağmur yağmaya başladı.
Konser henüz başlamadı.
Film henüz başlamadı.
Kısa süre sonra yağmur yağmaya başladı.
Bu az önce başladı.
Konser ne zaman başladı?
Yangın başladığında neredeydin?
Irkçılık bir yanlış anlaşılma ile başlamadı
Ve bu başladı bile.
Kısa süre sonra yağmur yağmaya başladı.
İkinci katta bir yangın patlak verdi.
Yangını ne başlattı?
Yangının nasıl çıktığını düşünüyorsun?
İşler karıştı.
Sinema salonunda aniden bir yangın patlak verdi.
Yangın Tom'un odasında başladı.
Sabah saat dörtte yağmur başladı.
Film saat 2'de başladı.
Beyzbol sezonu henüz başlamadı.
bir üniversitenin koridorlarında değil,
Ailem acı çekiyordu.
Yağmur mevsimi başladı.
İngilizce ders 8:30 da başladı.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
Film başlar başlamaz Tom uykuya daldı.
Dövüş hızlı darbeler değişimi ile başladı.
Yangın binanın ikinci katında patlak verdi.
Yangının nasıl başladığını kimse bilmiyor.
Oyun tam zamanında başladı.
Vicenza'da az önce kar yağmaya başladı.
Film çoktan başladı.
Süreç çoktan başladı.
- Yangın başladığında Tom neredeydi?
- Yangın çıktığında Tom neredeydi?
- Yangının nasıl başladığını bilen biri var mı?
- Yangının nasıl başladığını kimse biliyor mu?
Tom film başladığında uykuya daldı.
Yağmur yağmaya başladığı zaman Tom çıkmak üzereydi.
Çabuk oturun çocuklar. Film çoktan başladı.
Yağmur yağmadan önce çamaşırı içeri alacağım.
Şiddetli yağmur yağmaya başladı. Bundan dolayı, biz içeride oynadık.
Eve varır varmaz yağmur yağmaya başladı.
Ben bisiklete binerken yağmur yağmaya başladı.
Yağmur yağmaya başladığında evden ayrılıyordum.
Ben ayrılmak üzereyken, yağmur yağmaya başladı.
Mary film başladığında uykuya daldı.
Tartışmanın nasıl başladığını hatırlamıyorum.
ama film başlayınca o gülüşü her şeyi değiştiriveriyordu
Yangın mutfakta başladı.
O, evden çıkar çıkmaz yağmur yağmaya başladı.
Konuşma dostça şakayla başladı fakat morluklarla sona erdi.
Evden ayrılır ayrılmaz çok yağmur yağmaya başladı.
- Salona gittiğimizde, konser çoktan başlamıştı.
- Salona girdiğimizde konser çoktan başlamıştı.
Ben yağmur yağmaya başlamadan önce okula vardım.
Yağmur yağmaya başladığında evden yeni çıkmıştım.
Az önce yağmur yağmaya başladı.
Dünya kaosa yönlendirildi.
Ben trenden inerken yoğun kar yağışı başladı.
Yağmur, başladığı gibi, bir anda durdu.
Bir önceki gece başlayan yangının nedeni sarhoş askerler olarak belirtilmişti
Baca ateş aldı ve ev tamamen yandı.
Onlar bize filmin ne zaman başladığını bilip bilmediğimizi sordular.
Tom yağmur başlamadan önce hemen terk etmemizi önerdi.
Yağmur yağmaya başladığında evde miydin?
Oraya bisikletle gideceğimi düşünüyordum ama yağmur yağmaya başladı.
Aşırı derecede yağmur yağmaya başladı.
Daha da kötüsü, kar yağmaya başladı.
Tom yağmur yağmaya başlamadan önce eve ulaştı.
Çinin Wuhan kentinde başlayan korona virüs tüm Dünya'ya çoktan yayıldı bile
Çiçekleri sulamama gerek yoktu. Bitirdikten hemen sonra yağmur yağmaya başladı.
Evden ayrıldıktan beş dakika sonra yağmur yağmaya başladı.