Examples of using "ливень" in a sentence and their turkish translations:
Sağanak yağmur olacak.
Ben yağmura yakalandım.
Kısa sürede yağmur şiddetli yağmaya başladı.
Dün sert yağmur yağdı.
Şiddetli yağmur yağmaya başladı.
Biz yağmura yakalandık.
Bütün gün sert yağmur yağdı.
Bir yağmur fırtınasında yakalandım.
Aşırı derecede yağmur yağmaya başladı.
Bu öğleden sonra bir sağanağa yakalandım.
Şiddetli yağmur yağıyor.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
Yolda bir sağanağa yakalandım.
Biz okula giderken bir sağanağa yakalandık.
Bir sağanağa yakalandım ve sırılsıklam oldum.
Sabahleyin şiddetli yağmur yağdı.
Biz dün gece şiddetli bir yağış aldık.
Sağanak yağışa rağmen hastanedeki dostunu ziyaret etti.
Biz bir sağanağa yakalandık ve iliklerimize kadar ıslandık.
Evden ayrılır ayrılmaz çok yağmur yağmaya başladı.
Dün eve giderken bir sağanağa yakalandım.
Tüm gün şiddetli yağmur yağdı.
Dün okuldan eve gelirken bir sağanağa yakalandım.
İstasyona giderken bir sağanağa yakalandım.
O kadar çok yağmur yağıyordu ki evde kalmaya karar verdik.