Examples of using "сезон" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur mevsimi başladı.
Muson mevsimi geliyor.
Yağışlı sezon yakın.
Şu an üreme sezonundalar.
Beyzbol sezonu açıldı.
Yağmurlu mevsim yaklaşıyor.
Yağışlı mevsim başladı.
- Grip mevsimi.
- Bu hava tam grip havası.
Beyzbol sezonu başladı.
Av sezonu bitti.
Bu çilek sezonu.
Şimdi çilek sezonudur.
Bu muson sezonu.
Yağışlı mevsim başladı.
Yağışlı mevsim haziranda başlar.
Beyzbol sezonu başlamak üzere.
Yağışlı sezon ne zaman bitecek?
- Yağmur sezonu ne zaman son bulacak?
- Yağmur mevsimi ne zaman bitiyor?
Yağışlı sezon haziran ayında başlar.
Kış yılın en soğuk mevsimdir.
Şu an Japonya'da yağışlı sezon.
Şu anda Cancun'da yoğun sezon.
Yaz yılın en sıcak mevsimidir.
Beyzbol sezonu başlamak üzere.
Beyzbol sezonu henüz başlamadı.
Bu, yağışlı mevsimlerde kolay bir işti.
- Japonya'da yağmur sezonu ne zaman başlar?
- Japonya'da yağışlı sezon ne zaman başlar?
Yağmur mevsimi haziran sonuna doğru başlar.
Bahar ağaç dikimi mevsimidir.
Yağışlı sezon aşağı yukarı haziran ayı sonunda başlar.
Yürüyüşe çıkmak için en iyi mevsim sonbahardır.
Yani bir sezonda parayı vururuz ya
Şimdi Matsutake mantarlarının mevsimi bu yüzden onlar ucuz.
Hava tahmini göre, yağışlı mevsim önümüzdeki hafta başlayacak.
Yağışlı mevsim iki hafta sonra biter.
Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.