Examples of using "наказание" in a sentence and their turkish translations:
Tom cezayı hak etti.
Benim cezam nedir?
Cezalar suça uymalıdır.
Cezalandırılıyorum.
Ceza suça orantılı olmalı.
- O, cezalandırılacaktır.
- O cezalandırılacaktır.
Tom gerçek bir sıkıntı.
Bu suçun cezası nedir?
Tom aldığı cezayı hak etti.
Birey ne kadar gururlu olursa, ceza o kadar sert olur.
Açlık ve yetersiz beslenme gibi çok az bir zaafı var.
Onlar cezalandırılmalı.
Tom yaptığı şey için cezalandırılacak.
Aldığım cezayı hak ettiğimi düşünmüyorum.
Raskolnikov, Dostoyevski tarafından yazılan Suç ve Ceza isimli kitabının baş kahramanıdır.
İyi tamam cezalarını buldular da eser ortada yok
Kayin, "Cezam kaldıramayacağım kadar ağır" diye karşılık verdi.
Maç sonrası yaşanan olaylar nedeniyle Yıldızspor'a saha kapatma cezası verildi.
Tom yaptıklarından dolayı cezalandırılmalı.
Maçta yaşanan olaylar nedeniyle Yıldızspor'a tribün kapatma cezası verildi.
Tom cezalandırılacağını biliyordu.
Onun oğlu hapis cezasını çekiyor.
Olaylar nedeniyle Yıldızspor'a yüz bin lira para cezası verildi.