Examples of using "морю" in a sentence and their turkish translations:
Nehir yavaş yavaş denize doğru akar.
Bu otel denize bakıyor.
Benim evim denize yakın.
Lizbon'a en iyi yaklaşım deniz yoluyladır.
Afganistan denize kıyısı olmayan bir ülkedir.
O, denize doğru yürüyordu.
Seninle sahile gitmek istiyorum.
- Avustralya denize kıyısı olmayan bir ülke mi?
- Avustralya etrafı karayla çevrili bir ülke mi?
Bunun yerine, onlara engin ve sonsuz denizi arzulamayı öğretin."
O, denize gitmek istedi.
İsa denizin üstünde yürümüştü. Eyüp Kitabı'nda da sadece Tanrı'nın denizin dalgaları üstünde yürüyebileceği yazıyor.