Examples of using "мною" in a sentence and their turkish translations:
Ben tutkum tarafından yönlendirilirim.
Bana emretmeyi kes.
Derin bir üzüntü beni yendi.
O fabrikada bulduğum hazine --
Benimle gurur duyacağını düşünmüştüm.
- Bir köpek okuluma kadar beni izledi.
- Bir köpek beni okuluma kadar takip etti.
Yaptığım hatalardan nasıl kaçınacağımı sana söyleyebilirim.
Söylediğim her şey için özür dilemek istiyorum.
Ailem benimle çok gurur duyuyor.
Söylediğim her sözü kastettiğimi bilmeni istiyorum.
Bana böyle davrandığın sürece senin arkadaşın olamam.
Emmet'in fizikteki teorisinin etkisi çokça tartışılmış, ancak bu yazıda benim kaygım bu değil.
Tanrı şöyle sürdürdü konuşmasını: "Sizinle ve bütün canlılarla kuşaklar boyu sonsuza dek sürecek antlaşmamın belirtisi şu olacak: Yayımı bulutlara yerleştireceğim ve bu, yeryüzüyle aramdaki antlaşmanın belirtisi olacak."
Tanrı, Nuh'a "Kendimle yeryüzündeki bütün canlılar arasında sürdüreceğim antlaşmanın belirtisi budur" dedi.
Dün gece yediğim istiridyeler bana yaramadı.
- Kolej günlerimin anılarını hatırlarım.
- Kolej günlerimin hatıraları aklıma geliyor.
- Üniversite günlerimin hatıraları aklıma geliyor.
Öyle söylediğime pişmanım.
RAB Nuh'a, "Bütün ailenle birlikte gemiye bin" dedi, "Çünkü bu kuşak içinde yalnız seni doğru buldum."
Benimle gurur duyarsın sanmıştım.
İşte kapıda durmuş, kapıyı çalıyorum. Biri sesimi işitir ve kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim; ben onunla, o da benimle, birlikte yemek yiyeceğiz.
Bugün beni bu topraklardan kovdun. Artık huzurundan uzak kalacağım. Yeryüzünde aylak dolaşacağım. Beni kim bulsa öldürecek.
Yeryüzüne ne zaman bulut göndersem, yayım bulutların arasında ne zaman görünse, sizinle ve bütün canlı varlıklarla yaptığım antlaşmayı anımsayacağım: Canlıları yok edecek bir tufan bir daha olmayacak.