Examples of using "километрах" in a sentence and their turkish translations:
uzunluğu kilometrelercedir
Okul iki kilometre ilerde.
Otuz kilometre ötede bulunuyor.
Yaklaşık 8 km ötede.
İstasyon, buradan üç kilometre uzakta.
Başkente kırk kilometre uzaklıktayız.
Onun evi buradan sadece birkaç kilometre uzaklıktadır.
En yakın istasyondan kilometrelerce uzakta yaşıyorum.
Biz Selanik'ten on kilometre uzakta yaşıyoruz.
Benim kentim, başkentten elli kilometre uzaklıktadır.
Şehrim sahile birkaç kilometre uzaklıkta.
Londra'dan yaklaşık 133 kilometredir.
Yaklaşık beş mil.
Ama beslenecek en yakın yerlerin uzaklığı 100 kilometreyi aşabiliyor.
ama sanırım enkaz dört buçuk kilometre doğuda kalıyor.
Balashikha, Moskova'nın 20 kilometre doğusunda güzel bir şehirdir.
İşaret, şehirden otuz kilometre uzakta olduğumuzu söyledi.
Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.
Yalnızca altı kilometre batıda ama bu bizim için kolay olmayacak.
Kızım Sao Paulo'dan dört yüz mil uzaktaki Rio de Janeiro'da yaşıyor.
Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.
Ben çok küçükken, biz Tokyo'nun yaklaşık yüz kilometre kuzeyinde Utsunomiya'da bir evde yaşıyorduk.
Tom Kanada sınırından 10 mil uzakta yaşıyor.