Examples of using "заставила" in a sentence and their turkish translations:
Bana acele ettirdi.
Oturması için onu zorladı.
O, beni 30 dakika bekletti.
Annesi ona banyoyu temizletti.
Onun ölümü beni merak ettirdi.
O beni yarım saat bekletti.
O, onu yapması için onu zorladı.
Sebzelerini yemesi için ona baskı yaptı.
O, onu ıspanak yemesi için zorladı.
Tom'un annesi onu sebzelerini yemesi için zorladı.
Ani bir hastalık onu randevusunu iptal etmeye zorladı.
Annem bana biraz ilaç içirtti.
Onun hikayesi mutlu çocukluğumuzu geri getirdi.
Bana onu sana satın aldırdın.
Sally erkek kardeşine banyoyu temizletti.
Mary oğlunun bir şemsiye alması için ısrar etti.
Annem bana banyoyu temizletti.
O, beni 30 dakika bekletti.
Tom gitmek istemiyordu ama Mary onu gönderdi.
O, ona odasını temizletti.
Tom şarkı söylemek istemiyordu ama Mary ona söyletti.
Mary Tom'a söylememem için bana yemin ettirdi.
Maria, Tom'u yemek yemeye zorladı.
Tom'u yüzdürdüm.
Yoksulluk onu çalmaya zorladı.
Annem beni çalıştırdı.
Seni beklettiğim için üzgünüm.
Ona evi boyattım.
Sizi beklettiğim için üzgünüm.
Yatırım firması, değersiz hisse senedi satın alarak müşterilerini aldattı.
karşı bilgiççe kan davası , onu Ruslara kaçmaya itti. Berthier, Leipzig
Biliyorsun, sen beni ağlattın.
Müzik beni ağlattı.
Sizi çok beklettiğim için üzgünüm.
Seni bu kadar uzun süre beklettiğim için üzgünüm.
- Sizi beklettiğim için çok üzgünüm.
- Seni beklettiğim için çok üzgünüm.
- Bu şarkı o kadar acıklı ki gözlerimi yaşarttı.
- Bu şarkı o kadar dokunaklı ki gözlerimi yaşarttı.
Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.
Ben, sizi bu kadar uzun beklettiğim için üzgünüm.
Mary kimseye söylememem için bana yemin ettirdi.
O söylememem için bana yemin ettirdi.
Hiçbir şey söylememem için bana yemin ettirdi.
Seni beklettiğim için üzgünüm.
Mary bana ebeveynlerine söylememem için yemin ettirdi.
Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.
- Ben, sizi bu kadar uzun beklettiğim için üzgünüm.
- Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.
- Sizi uzun süre beklettiğim için üzgünüm.