Examples of using "задачей" in a sentence and their turkish translations:
Bu zor bir savaş olacak
O, kolay bir görev olmayacak.
zor olacağını düşünüyorlardı.
ve amacı sadece sınıfımızın seviyesinde değil,
görevden göreve, veri setinden veri setine,
onların ihtiyaçlarını karşılamak büyük bir zorluk.
hayatî öneme sahip olduğu anlamına geliyor.
Park edecek bir yer bulmak sıkıntı olabilir.
sadece temeli doğru atmak hiç de küçük bir görev değildi
Bu zor problemle ne yapacağımı bilmiyorum.
Her şeyi denemeye değer diyerek onu da bir deneyeyim dedim. Fakat, böyle bir programın üstesinden gelmek benim boyumu aşan bir mesele çıktı.