Examples of using "жидкости" in a sentence and their turkish translations:
Sünger sıvıları emer.
Ben sıvıyı analiz ettim.
Böyle bir altınfıçı kaktüsünde bol miktarda iyi sıvı bulunur.
sonra istediğim kadar sıvı çıkartabilirim.
Bebekler anne rahminde amniyotik sıvının içinde büyürler.
Bir miktar sıvı ofisimize sızıyor.
Avını usulca eritecek sindirim sıvılarıyla dolu bir fıçı.
Sıcaklık ne kadar artarsa ağaçlar atmosfere o kadar su salıyor.
Bagajınızda herhangi bir sıvı veya kesici alet var mı?
Bunlardan çok fazla sıvı elde edilebilir. Bunlar konusunda beni huzursuz eden tek şey,
Yer testleri sırasında astronotlar, soğutma sıvısı sızıntıları,