Examples of using "доллар" in a sentence and their turkish translations:
Bir dolar istiyorum.
Tom'a bir dolar ver.
Ona bir dolar ver.
Ona bir dolar ver.
Doların değeri artıyor.
Bana bir dolar borç verir misin?
Bir dolar borç verebilir misin?
Kayıp dolar nerede?
Cüzdandan bir dolar çıkardı.
Bir dolar para cezasına çarptırıldım.
Şimdi dolar ne kadar?
Bir dolar yüz sente eşittir.
Tom, Mary'ye bir dolar verdi.
Bu gazete bir dolar.
On kağıt tabağın maliyeti bir dolar eder.
Yen yükseliyor dolar düşüyor.
Doların değeri son zamanlarda düştü.
- Caddede bir dolar buldum.
- Yolda bir dolar buldum.
Bir Kanada doları 0.73 ABD dolarına eşittir.
Bir dolar da 9,08 TL gibi bir ortalaması vardı
Döviz kuru, dolar 145 yen.
New York'ta, dolar sekiz şiline değerdi.
Onun masum olduğuna son dolarıma bahse girerim.
Yani yalan söyleyerek aldıkları bir dolar,
Tom'un gelmeyeceğine dair seninle bir dolara bahse girerim.
...zaman içinde 6 liradan daha fazla idi
- Onun başaracağından eminim.
- Onun başaracağına dair son dolarımla bahse girerim.
Dolar dün 126 yenden bugün 125 yene düştü.
Yüz sent bir dolar yapar.
Dolar Japon para birimi karşısında 360 Yenden 308 yene devalüe edildi.
- En sevdiğim mağaza ucuzluk pazarıdır.
- En sevdiğim mağazalar bin bir çeşitçilerdir.
- En hoşuma giden mağazalar 1001 çeşit AVM'lerdir.