Examples of using "должное" in a sentence and their turkish translations:
Demokrasinin değerini bilmiyoruz.
Hiçbir şeyin kıymetini bilmezlik etme.
- Sezar'ın hakkı Sezar'a.
- Yiğidi öldür, hakkını yeme.
Her şeyin altında bir bit yeniği aramamalısın.
Peki ya kocasının bebeğiyle zaten ilgilenmesi gerektiğini ve bunun gayet
önemsemediğimiz basit, gündelik araçlar,
Katılacağına kesin gözüyle bakıyordum.
Dürüst olmak gerekirse, o mantıklı bir kişidir.
Bağışlanan hiçbir şeyi kabul etmemeliyiz.
Hafıza o kadar olağan bir şey ki neredeyse kıymetini bilmiyoruz.
Biz hepimiz profesörün İngilizce konuşabileceğine kesin gözüyle baktık.
- Onu verilmiş sandık.
- Onu verilmiş zannettik.
Onun bizim düğünümüze geleceğine olmuş gözüyle bakıyorum.