Translation of "долга" in Turkish

У меня нет долга.

Benim hiç borcum yok.

У неё нет чувства долга.

Onun görev duygusu yok.

Он скрылся, не уплатив долга по азартной игре.

Kumar borcunu ödemeden kaçtı.

Если мы откладываем на автомобиль, или на погашение долга,

Araba alabilmek için mi, borçlarınızı ödeyebilmek için mi

поставило его в безвыходную ситуацию, раздираемую его чувством долга и преданности.

onu imkansız bir duruma soktu - görev ve sadakat duygusuyla her iki yönde de paramparça oldu.