Examples of using "входить" in a sentence and their turkish translations:
Oraya gidemezsin!
İçeri girmene gerek yok.
Şimdi içeri girebilirsin.
Beni oraya girdirme.
İçeri girmeden önce kapıyı çal.
Ben oraya gitmeyeceğim.
İçeri girmemelisin.
Dışarıda durun.
Geri dönmeyeceğim.
Gazete muhabirlerine içeri girmesine izin verilmedi.
Girmeden önce kapıyı çal.
Hâlâ girmemize izin verilmiyor.
Buraya gelemezsin.
İçeri giremezsin.
Odaya girmemelisin.
Kimseyi odaya girdirme.
İçeri giremezsin.
Tom'un bu binaya girmesi yasaklandı.
Tom buraya gelemez.
Tom giremez.
Hiç kimsenin bu binaya girmesine izin verilmiyor.
İzin almadan bu odaya girmemelisin.
İzin almadan evime girmeye nasıl cüret edersin!
Bir camiye kirli çoraplarla girmek doğru mudur?
Hiçbir öğrencinin odaya girmesine izin verilmiyor.
O odaya girmene izin verilmez.
Giremezsiniz, yasak.
- İçeri hiç kimse giremez.
- Kimse giremez.
İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi.