Examples of using "войти" in a sentence and their turkish translations:
Girebilirsin.
- Buraya girebilirsin.
- Buraya gelebilirsin.
- Girebilir miyim?
- Girmeye iznim var mı?
Girebilir miyim?
- İçeri girebilir miyiz?
- Girebilir miyiz?
- İçeri girmek ister misin?
- İçeri girmek ister misiniz?
- İçeri girmek mi istedin?
- İçeri girmek istedin mi?
- İçeri girmem gerekiyor.
- İçeri girmeliyim.
- İçeri girmek zorundayım.
Şimdi girebilirsin.
Girebilir miyim?
Affedersiniz, içeri girebilir miyim?
Tom, Mary'nin içeri girmesine izin verdi.
İçeri girmelerine izin verme.
Şimdi girebilirsin.
Tom buraya gelmek istiyor mu?
Şimdi içeri girebilirsin.
Tom eve gelmiş olabilir.
İçeri girmek istiyorum.
İçeri girmeyi başardım.
Girebilirsin.
Benim girmeme izin verilmedi.
İçeri girmemi istemediğinden emin misin?
İçeri gelmek ister misin?
İçeri girmeme izin ver.
- Niçin girmiyorsun?
- Girsene.
Tom'un içeri girmesine izin ver.
" İçeri girebilir miyim?" "Evet, kesinlikle. "
Onun içeri girmesine kim izin verdi?
- İçeri girmen gerekiyor.
- İçeri girmen lazım.
- İçeri girmelisin.
- İçeri girmek zorundasın.
Şimdi gelebilir miyim?
İçeri girmeden önce kapıyı çal.
Tom içeri giremez.
Tom'un içeri gelmesini istedim.
Onların içeri girmesini istedim.
Onun içeri girmesini istedim.
Ondan içeri gelmesini rica ettim.
İçeriye girmeyebilirsin.
- Tom beni içeri davet etti.
- Tom beni içeri buyur etti.
İçeri girmeden önce ayaklarınızı silin.
Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz.
- İçeriye girmem gerekiyor.
- İçeriye girmeliyim.
İçeri girmeyecek misin?
İçeri girmeden önce kapıyı çal lütfen.
İçeriye gelmek ister misiniz?
Biz oraya gidemeyiz.
Şimdi oraya girebilir miyim?
Tom Mary'nin girmesi için işaret etti.
Tom odaya girmeye karar verdi.
Niçin içeriye girmiyoruz?
Onların içeriye gelmesini isteyebilir misin?
Mary odaya girmeye karar verdi.
Biz odaya girmeye karar verdik.
Odaya girmeye karar verdiler.
- John' un girmesini kabul etti.
- O, dün John'un girmesine izin verdi.
Tom Mary'nin içeri girmesine izin vermezdi.
Tom içeri girmem için işaret etti.
Hepiniz giremezsiniz.
Senin içeri girmene izin vermeyeceğim.
İçeri giremezsin.
Onların içeri girmesine izin vermeyeceğim.
Onun içeri girmesine izin vermeyeceğim.
Onun içeri girmesine izin vermeyeceğim.
Tom kapıda, lütfen onu içeri davet et.
İçeri gireyim.
Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz.
O neden dışarıda? Onu içeri davet et!
Ekibe katılabilir miyiz
Lütfen eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarın.
Kapı kilitliydi ve içeri giremedik.
Biz içeri girmeden önce herkes dışarı çıkıncaya kadar bekleyelim.
Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
Kapıyı aç ve içeri girmem izin ver, lütfen.
Hiç kimse giremez ya da çıkamaz.
İçeri girsin.
Tam odaya girmek üzereydik.
Onlar bizim bahçeye girmemize izin vermeyecek.
İçeriye girmeden önce ayakkabılarımızı çıkartmak zorundayız.
Tom giremez.
İçeri girmeden önce kapıyı çalmalıydın.
İçeriye gelebilir miyim?
Bir odaya girmeden önce hiç vurdun mu?
Giremedim, çünkü kapı kapalıydı.
Binaya izinsiz giremezsiniz?
Lütfen girmeden önce kapıyı çalın.
Odaya girmeye karar verdin, değil mi?
Onu içeri davet etti
Tom mağaraya giremeyecek kadar çok korkuyordu.
Takımımıza katılmak ister misin?
- Niçin içeriye gelmiyorsun?
- İçeri girsene.
Kadın ve erkek aynı ortama giremiyor
Japonlar bir eve girmeden önce ayakkabılarını çıkarırlar.
arkadaşım başkasının hipotezi ile bilime girilmez