Examples of using "вопреки" in a sentence and their turkish translations:
ve bütün olanaksızlıklara rağmen masalı anlatmak için yaşamış,
Esperanto 'Esperantist'lere rağmen var oluyor.
Beklentilere rağmen askerlik tarzının Portekiz'in Prens Regent'ini kazandığı
Tom, onu onun iradesine karşı yaptı.
Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.
Rızası olmadan ona piyano çaldırdım.