Examples of using "велосипеда" in a sentence and their turkish translations:
Onun bisikleti yok.
Bisikletimden düştüm.
Bir bisikletin yok mu?
Bir araba, bisikletten daha hızlıdır.
Tom bisikletinden düştü.
Benim bisikletim kabak bir lastiğe sahip.
Onun bir bisikleti yok.
Bir bisikletim yok.
Tom bisikletinden indi.
- Tom bir bisiklete sahip değil.
- Tom'un bir bisikleti yok.
Tom bisikletinden düştü.
Tom'un üç bisikleti var.
- Bisikletin tekerlerini şişirdim.
- Bisikletin tekerlerine hava bastım.
Ellerini bisikletimden uzak tut.
Bir bisikletim bile yok.
Tom bisiklet çaldığını itiraf etti.
Bizim sadece üç bisikletimiz var.
Tom'un bisikleti yoktu.
Bisikletimden düşünce kot pantolonumda bir delik açtım.
O, bisikletinden düştüğünde ayağını yaraladı.
Bisikletimi tamir etmek 5,000 yen'e mal oldu.
Onlar onu bisikleti çalmakla suçladılar.
Bisikletin pedallarına sıkıca asılıyordu.
Tom'un bir bisikletinin olmamasına şaşırdım.
Bisikletimden tekerleri çıkardım.
Küçükken bisikletim yoktu.
Radyonu bisikletim için bana verir misin?
Döndüğümde bisikletim yok olmuştu.
- Dengesini kaybedip bisikletten düştü.
- Dengesini kaybetti ve bisikletinden düştü.
Tom'un bisikletinden düştüğünü gördüm.
Bisikleti tamir ettirmek bana bin yene mal oldu.
Bir bisikletim yok.
Bir arabam, bir motosikletim ve iki bisikletim var.
Büyürken Tom'un bisikleti yoktu.
Yeni bir bisiklet satın almak için param yok.
Bu iki bisikletin kaça mal olduğunu bilmiyorum.
- Ne Tom'un ne de Mary'nin bisikleti var.
- Ne Tom'un ne de Mary'nin bir bisikleti var.
Çocuk bisikleti çaldığını inkar etti.
Erkeksiz bir kadın, bisikletsiz bir balık gibidir.
Bisikletimin patlak bir lastiği vardı, bu yüzden yedi trenini kaçırdım.
Hey, bisikletimden in.
Bisikletimden düştüğümde birkaç dakika için kalkamadım.
Sen onu bisikleti çalmakla suçladın.
Marie onu bisiklet çalmakla suçladı.
Onlar onu bisikleti çalmakla suçladı.
Biz onu bisikleti çalmakla suçladık.
O onu bisikleti çalmakla suçladı.
Onu bisikletimi çalmakla suçladım.
O onu bisikleti çalmakla suçladı.
Onlar onu bisikleti çalmakla suçladı.
Biz onu bisiklet çalmakla suçladık.
Yeni bir bisiklet almayı göze alamıyorum, bu yüzden bu eski bisikletle idare etmek zorunda kalacağım.
Ben onu bisikleti çalmakla suçladım.
Tom onu bisikleti çalmakla suçladı.
Kendim için yeni bir bisiklet almak için param yok.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Fransa'da Pazar günü bir bisiklet kazasında sağ uyluğunu kırdı.