Examples of using "увидели" in a sentence and their turkish translations:
Biz uzakta bir kale gördük.
Denizciler karayı gördü.
Uzakta beyaz bir gemi gördük.
Uzakta bir ada gördük.
Daha sonra ne gördün?
Sanırım yeterince uzun gördük.
Uzakta duman gördük.
Uzaktan adayı gördük.
Görüldüm.
Biz uzakta bir ışık gördük.
Uzakta bir dağ gördük.
Ben ne pişirdim, görmediniz mi?
Onların bunu görmesini istiyorum.
Onların seni görmesine izin verme.
Katılımda geçici bir artış gördük
Onları ilk olarak ne zaman gördünüz.
Tuhaf bir şey görmedik.
Onlar garip bir şey gördüler.
Savaşın sonunu yalnızca ölüler görür.
Önümüzde bir kale gördük.
Aynada kendilerini gördüler.
Polisi görünce koşmaya başladılar.
Onlar seni burada görmeden önce git buradan.
Farklı türlerin nerede barındığını
Baktık fakat bir şey göremedik.
Onlar gördükleri karşısında şaşırmıştı.
Tom onu görmemizi istedi.
Görülebilir olmadığını düşündüğümüz şeyleri gördük.
Biz Jane'in nehir boyunca yüzdüğünü gördük.
Onlar onu gördü.
Onlar yerde yatan bir sarhoş gördüler.
Bunu görmenize ihtiyacım var.
Tom'u gördük.
Onlar beni gördüler.
Onların bunu görmesini istiyorum.
Seni gördüğümüze memnun oldum.
Onları gördüğümüze memnun oldum.
Onu gördüğümüze memnun oldum.
Onu gördüğümüze memnun oldum.
Onlar onu gördü.
Onların bunu görmesini istiyorum.
Onlar bir fare gördüler.
İnsanların bunu görmelerini istiyorum.
İlk gördüğümüz kişi Tom'du.
Her ikimiz de onu gördük.
Tom neyi görmemizi istemiyor?
Karanlıkta beyaz bir şey gördük.
Lastikte bir çivi sıkıştığını gördük.
Son hızda giden bir devriye arabası gördük.
Rus tanklarını gördüklerinde ise şok olmuşlardı
Uzakta bir kuş gördük.
Bir dakika önce biz kraliçe görmüş olabiliriz.
Sanırım onlar beni gördü.
Hiçbir şey görmediler.
Biz trenimizin penceresinden kaleyi bir an gördük.
Aşağı baktığımızda, birçok bina gördük.
Sabahleyin pencerelerin camlarının donduğunu gördük.
evlerin üzerinde asılı duran gümüş bir disk görmüştük.
eğer ki dünya yuvarlak olsaydı bizim görmememiz gerekiyordu
Orada ne olduğunu gördüğümüzde gitmeye karar verdik.
Ekspres tren o kadar hızlı geçti ki onu zorlukla gördük.
Gökyüzüne baktık ama hiç yıldız göremedik.
Tom'u ilk gördüğün zamanı hatırlayabiliyor musun?
Onlar trenden inerken bizi gördü.
Arkadaşların seni şu an görselerdi ne düşünürlerdi?
12 yaşındaydım ve bir AVM'de keşfedilmiştim.
Biz sadece dünyada daha önce görülmüş yerleri paylaşmıyoruz
faşo ağa yazsını ekranda görünce hepimiz donup kalmıştık
Ama gördükleri en inanılmaz şey ana gezegenleri idi.
Gördüğümüz üzere Orta Çağ kaleleri için belli bir tasarım yoktur.
Beni gördüğüne şaşırdın mı?
Biz pencereden dışarı baktık ama hiçbir şey görmedik.
Odaya girdik ve Tom ile Mary'yi dans ederlerken gördük.
Sadece sis kalktığında bir uçurumun kenarında uyuduğumuzu fark ettik.
Tom'un muz kabuğunda kaydığını gördüklerinde odadaki herkesin gülmekten gözleri yaşardı.
- Bunu görmeni istiyorum.
- Bunu görmen gerek.
- Bunu görmeni istiyorum.
- Bunu görmenizi istiyorum.
ve Norveçlilerin bildiği ilk şey yaklaşan silahların parıltısını görmekti.
Onu görsen Tom'u tanır mısın?
Bunu görmeni isterim.
Ormanda pek geyik görmedik.
Tom Mary ile görülmek istemiyor.
- Beni görmeni istedim.
- Beni görmenizi istedim.
Tom ve Mary safariye gittiler ve örneğin aslanlar, zürafalar, zebralar ve su aygırları gibi birçok hayvanı gördüler.
Bugün birçok sarı kelebek gördük.
Ben onu görmeni istiyorum.
Gördüğümüzü asla unutmayacağız.
- Bir şey görmeni istiyorum.
- Bir şey görmenizi istiyorum.
Tom'u şimdi görsen muhtemelen tanımazsın bile.
- Az önce bir hayalet görmüş gibi gibisin.
- Az önce bir hayalet görmüş gibisiniz.
Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu. İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler.
Görmeni istediğim yeni bir kameram var.