Examples of using "Танцы" in a sentence and their turkish translations:
Dansa gittik.
- Dansa geç kaldık.
- Dansa geciktik.
Dans etmek yasak.
Dans etmekle ilgilenmiyorum.
Yarın bir dansa gidiyoruz.
Dans etmek beni tekrar genç hissettiriyor.
belki de "Dancing with the Stars" hoşunuza gidiyordur veya
Geçen cuma bir dansa gittik.
Jig, reel ve hornpipe en popüler İrlanda danslarıdır.
Tom ve Mary yarın akşam bir dansa gidiyorlar.
Tom ve ben artık dans etmeyeceğiz.
Dansa nasıl gitmek istersiniz?
Tom'un Mary'yi dansa davet edebileceğini düşündüm.
Sen hoşlanmasan da dans etmeye gideceğim.
Tom adını dansa katılmak isteyenlerin listesine ekledi.
Baloya gitmek isterdim, ama almanca çalışmak zorundayım.