Examples of using "Сможем" in a sentence and their turkish translations:
Belki bir anlaşma yapabiliriz.
Belki sana yardım edebiliriz.
Seni ne zaman görebiliriz?
Onu düzeltebileceğimizi umuyorum.
Bunu ödeyebilecek miyiz?
Ve bu gece boyunca sizi idare edecektir.
Biz ne zaman yiyebiliriz?
Umarım yardım edebiliyoruz.
Biz kaçamayacağız.
Elimizden gelen herhangi bir şekilde yardım edeceğiz.
Belki yapamayız.
Ne zaman gidebiliriz?
Ne zaman tekrar birbirimizi görebiliriz?
mutlu olmamız imkansızdır.
diz içine girebiliriz.
bu durumu görebileceğiz
tümörün yayılmasını da durdurabileceğimiz yönündedir.
Belki konuşabiliriz.
Tekrar ne zaman buluşabiliriz?
En kısa sürede geleceğiz.
Biz onlara yardım edemeyeceğiz.
Onlara yardım edebiliriz.
Tom'a yardım edemeyeceğiz.
Tom'a yardım edebiliriz.
Ne bulabileceğimize bakalım.
Yapabileceğimizi yapacağız.
Umarım arkadaş olabiliriz.
Elimizden geldiğince erken başlayacağız.
- Derin bir sohbetin keyfine varabileceğiz.
- Esaslı bir muhabbetin tadını çıkartabileceğiz.
Korkarım burada kalamayız.
Biz en kısa sürede sizinle irtibat kuracağız.
Korkarım sana yardım edemeyiz.
Yarın maalesef sana yardım edemeyeceğiz.
Senin yardımın olmadan hayatta kalamayacağız.
Kapıyı açtırabilip açtıramayacağımıza bakalım.
Bu kurdu çok uzun süre uzak tutamayız.
Bu kurdu çok uzun süre uzak tutamayız.
İçeri girip ne bulduğumuza bakalım.
o zaman bence Coretta Scott'un vizyonunu gerçekleştirebiliriz.
- Bizim oraya zamanında varabileceğimizi düşünüyor musun?
- Sence oraya vaktinde varabilir miyiz?
Toplantıyı iptal edebilip edemeyeceğimizi görelim.
Umarım hepimiz uzlaşabiliriz.
Konuşabileceğimizi umuyordum.
Biz eve zamanında gelemeyiz.
Hepimiz artık biraz daha kolay nefes alabiliriz.
Onunla başa çıkabileceğimizi düşünüyoruz.
Onu yapabileceğimizden eminiz.
Bunu yapabileceğimizi düşündük.
Bunu yapabileceğimizi düşündüm.
Senin yardımın olmadan bunu yapamayız.
Yardımın olmadan onu yapamayacağız.
Senin ve benim konuşabileceğimizi umuyordum.
Tom'un yardımı olmadan bunu yapabileceğimizi düşünüyor musun?
Herhangi bir yardım olmadan bunu yapabileceğimizi düşünüyor musun?
Gidemeyiz.
Onların yardımları olmadan bunu yapamayız.
Orada ne bulacağımıza bakalım. Pekâlâ, hadi.
Belki çok güçlü olan güneşi kullanırsak bunu yapabiliriz.
Ama, bununla nasıl bir şey inşa edebiliriz?
ve her şeyi bilemeyeceğiz
- Biz bunu göze alamayabiliriz.
- Buna paramız yetmeyebilir.
Depremleri öngörebildiğimiz gün yalında gelecek
Maalesef pazartesi günü gidemeyiz.
- Umarım irtibatlaşabiliriz.
- Görüşebileceğimizi umuyorum.
Biz de inek ve koyun yetiştirebileceğiz.
O gizemi çözebilip çözemeyeceğimizi görelim.
Kelimelerin hepsini ezbere öğrenemeyeceğiz.
Bu gece gelebileceğimizden emin değiliz.
Bu rüzgârda ateş yakmamız mümkün olur mu?
Ne olduğunu anlayabilip anlayamayacağımıza bir bakalım.
Birbirimizi tekrar ne zaman görebiliriz ?
Biz gerçekten onu yapabileceğimizi düşündük.
Onu yapabilip yapamayacağımızı göreceğiz.
Onu yapabileceğimizi sanmıyorum.
Tom'u durduramayacağımızı düşünüyorduk.
Bu hücreden çıkamayacağız.
Bu sorunu kendi başımıza çözebileceğimizi sanmıyorum.
Bu problemi kendi başımıza çözebileceğimizi sanmıyorum.
Çok geçmeden aya seyahat edebiliriz.
Bir gün Mars'a yolculuk yapabileceğiz.
Saat 2.30'a kadar onu yapabilmemizin bir yolu yok.
menopoz konusundaki bu tabuları daha çabuk yıkmamız,
aynı zamanda küresel ısınmaya dikkat çekmeyi de başarırız.
birlikte bu toplu hapsedilmeyi sona erdirebiliriz.
bu duruma ayak uydurabilirsek
yavaşlatmanın mümkün olup olmadığını görmeye karar verdik.
Yakın gelecekte, AIDS'e son verebileceğiz.
Çabalarımızı birleştirirsek bunu bitirebileceğiz.
Birleşirsek hayatta kalabiliriz.
Yarın maalesef sana yardım edemeyeceğiz.
Ne zaman başlayabiliriz?
Yapabileceğimizi yapacağız.
Aya gidebileceğimiz gün gelecektir.
Buraya girebileceğimi düşünmedim.
Umarım iyi arkadaş olabiliriz.
Sadece onu yapabileceğimizi umuyorum.
Umarım önümüzdeki yaz Boston'a gidebiliriz.
Tom bunu yapamayacağımızı düşünüyor.