Examples of using "Постоянно" in a sentence and their turkish translations:
Onlar sürekli kavga ederler.
Tom her zaman çalışıyor.
Kazalar her zaman olur.
Tom her zaman dedikodu yapıyor.
Burada sürekli deprem olur.
Sürekli seri geliştirdiler
O çok bağırıyor.
Onlar sürekli tartışıyorlar.
O, sürekli şikâyet ediyor.
Her zaman ağırlığını hissettiriyor.
O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.
O her zaman olur.
Tom sürekli şikayet ediyor.
Bilim sürekli gelişiyor.
Tesadüfler her zaman olur.
Bu tip şeyler her zaman olur.
Sürekli esniyorum.
Tom her zaman şikayet ediyor.
Her zaman dedikodu yapar.
- Tom her zaman gergin.
- Tom hep gergindir.
- Tom hep konuşuyor.
- Tom'un ağzı hiç boş durmuyor.
Tom her zaman okuyor.
- Teknoloji her zaman gelişmektedir.
- Teknoloji sürekli ilerliyor.
İnatçı bir öksürüğüm var.
Bilgisayarlar sürekli geliştiriliyorlar.
Tom hep kaşlarını çatıyor.
İnsanlar sürekli olarak değişiyorlar.
O sık sık yurt dışında.
Tom sürekli olarak telefonunu kontrol eder.
Test pilotları sürekli ölüme meydan okuyor.
Tom ve Mary sürekli kavga ederler.
Her zaman uykulu hissederim.
Bu bize her zaman olur.
Unutmayın inatla triaj yapın.
ve sürekli gelen zamları
niye sürekli virüs bulaştırıyor?
bize sürekli durmadan saldırıyor
Böyle şeyler her zaman olur.
O, sürekli mektuplar yazıyor.
Sözümü kesmeyi bitirmiyordu.
Diller sürekli değişime tabidir.
Bitişikteki köpek her zaman havlıyor.
O her zaman yeni şeyleri deniyor.
Tom her zaman yemek yiyor gibi görünüyor.
Paranı her zaman unutursun.
Tom her zaman beni kızdırır.
Hep bir şeyler kaybediyorum.
Onlar her zaman okulu atlarlar.
Her zaman burada yemek yiyorum.
Bunu ha bire yapıyor.
Tom Mary'ye her zaman yalan söyler.
O sürekli olarak televizyon izliyor.
Karıma sürekli olarak yalan söyledim.
Beklenmedik şeyler her zaman olur.
Sürekli olarak isimleri unutuyorum.
Kız kardeşim her zaman tartılıyor.
Erkek kardeşlerim sürekli çevresine şakalar yapıyor.
Yaşamanın maliyeti sürekli yükseliyor.
Tom her zaman şemsiyelerini kaybeder.
Neden her zaman burnunu sokuyorsun?
Her zaman Boston'dasın.
Tom her zaman fıkralar anlatıyor.
Sürekli burnumu temizlemek zorundayım.
İlk durum her zaman gerçekleşir
Her zaman konuşan biri vardır.
O sürekli kendisiyle çelişiyor.
O sık sık kendisiyle çelişiyor.
Onlar sık sık kendileriyle çelişiyorlar.
Sürekli seni desteklemekten bıktım.
İnsanlar her zaman onu bana sorar.
Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
Her zaman birtakım tehlikeye maruz kalırız.
Sürekli kilo vermeye çalıştım.
Ve bizler bunu sürekli duyuyoruz.
Sabit bakışlar, sürekli olarak bana bakılması,
sürekli bir biçimde pozitif olmalısınız.
ve sürekli düşme tehlikesi altındayız.
sürekli değişiyor. Çünkü akışkan
sürekli yeni yeni manyetik alanalar üretiyor.
Öğretmen her zaman öğrencilerine kulp takıyor.
Kız kardeşim sürekli çizgi roman okuyor.
Annem hatayı her zaman bende buluyor.
O her zaman başkaları ile ilgili hata buluyor
- O her zaman parasızdır.
- O her zaman para sıkıntısı çeker.
Hatayı her zaman bende buluyordu.
Onun odası her zaman düzensizdir.
- İnsanların isimlerini hep unutuyorum.
- Ben her zaman insanların isimlerini unutuyorum.
O her zaman benimle ilgili hata buluyordu.
Kız kardeşim her zaman benimle alay eder.
Karımla sürekli tartışırım.
O sürekli diğer insanları eleştirir.
Ben her zaman bu şarkıyı dinlerim.
O her zaman bana mesaj attı.
Tom her zaman uğrar.
Tom her zaman başkaları ile ilgili hata buluyor.
Babam her zaman bir şeyler unutuyor.