Examples of using "Поистине" in a sentence and their turkish translations:
O gerçekten harika.
Ben en muhteşem keşfi yaptım.
- Tom gerçekten kötü bir gün geçirdi.
- Tom çok kötü bir gün geçirmişti.
Bu film gerçekten ebedi bir başyapıt.
O gerçekten üzücüdür.
Gerçekten , Allah İndinde tek din islamdır.
Sıra dışı bir şeyin eşiğinde olduğunu hissediyorsun.
Salman Rüşdi'nin “Şeytan Ayetleri” modern edebiyatın gerçek başyapıtıdır.
Manzara gerçekten muhteşem.