Examples of using "потеряла" in a sentence and their turkish translations:
O her şeyi kaybetti.
Cüzdanımı kaybettim.
O onu kaybetti.
- O, kendi cüzdanını kaybetti.
- O, çantasını kaybetti.
O, şemsiyesini kaybetti.
Köpeğini kaybetti.
Küpelerimden birini kaybettim.
O bir kitap kaybetti.
Küpemi kaybettim.
Dengesini yitirdi.
Bir küpe kaybetti.
Sakız tadını kaybetti.
O, Mary'yi kaybetti.
Küpemi kaybettim.
Mary bir küpeyi kaybetti.
Mary anahtarlarını kaybetti.
O, ebeveynlerinin her ikisini de kaybetti.
İnek danasını kaybetti.
O, savaşta oğlunu kaybetti.
Sonra, o bilincini kaybetti.
Tracy gözlüğünü kaybetti.
O elçantasını kaybetti.
Avrupa, ruhunu kaybetti mi?
Çantamı kaybettim.
Brezilya önemli bir siyasetçi yitirdi.
Mary gözde kalemini kaybetti.
O her iki ebeveyni de kaybetti.
O tüm umudunu kaybetti.
Havayolu, valizlerimi kaybetti.
Mary köpeğini kaybetti.
Tom'un ailesi her şeyini kaybetti.
O aniden bilincini kaybetti.
Ben arkadaşlarımı kaybettim.
- Sakızın tadı kaçtı.
- Sakız tadını kaybetti.
Mary çantasını kaybetti.
Leyla çok kan kaybetti.
Maria anahtarlarını kaybetti.
Her şeyini kaybetti.
Mary odasının anahtarını kaybetti.
kimliğini kaybetmiş benliğini kaybetmiş ahlakını ise hiç
O, parasını ailesini, arkadaşlarını kaybetti.
Mary üç yıl önce kocasını kaybetti.
ve evsiz ve gelirsiz kaldı.
O, araba anahtarlarını kaybetti.
Köpek sahibini kaybetti ve vahşileşti.
O her iki ebeveynini de kaybetti.
Kate kaybettiği saati buldu.
Yeni saatini kaybetti.
- O, parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
- Parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
Ben sadece bebeğimi kaybettim.
Mary evinin anahtarını kaybetti.
Mary nişan yüzüğünü kaybetti.
Neredeyse dengesini kaybediyordu.
Saati kaybettim.
O üç yaşında iken babasını kaybetti.
Umutsuzdum ve ölmek istiyordum.
Ümitsizce sessiz bir yer arıyor.
O kilo kaybetti.
Tek oğlunu trafik kazasında kaybetti.
O, işine ilgisini kaybetti.
Motivasyonumu kaybettim.
Umudumu kaybettim.
Tedbiri elden bıraktım.
Ben sabrımı kaybettim.
O, araba anahtarını kaybetti.
Cüzdanımı kaybettim.
Mary okuma gözlüğünü kaybetti.
İlgiyi kaybettim.
Tom Mary'nin kaybettiği kolyeyi buldu.
Sonra balıklara olan ilgisini kaybedip
Onun utanması yok.
Mary bayıldı.
Mary neredeyse ağrıdan bayılacaktı.
Bugün dizüstü bilgisayarımı kaybettim.
2002 yılından bu yana Grönland'ın kaybettiği buz miktarı
Ben arkadaşlarımı kaybettim.
Biletimi kaybettim.
Bayıldığımı düşünüyorum.
Tacımı kaybettim.
O beresini kaybetti ama onu daha sonra buldu.
Gitar penamı kaybettim.
Türk lirası önceki değerinin 3'te 1'ini kaybetti
Kızım neredeyse topladığı tüm paraları kaybetti.
Sahip olduğu azıcık parasını kaybetti.
Dışarı çıktın mı?
- Cüzdanımı kaybettim.
- Ben cüzdanımı kaybettim.
- Cüzdanımı kaybettim.
- Ben cüzdanımı kaybettim.
Sen her şeyi kaybettin.
Küpelerimden biri kayıp.
Neredeyse bayılıyordum.
Cep telefonumu kaybettim.
O yüzme havuzunda yüzerken soyunma odası anahtarını kaybetti.
Mary piyangoyu kazandı ama sonra biletini kaybetti.