Examples of using "Джордж" in a sentence and their turkish translations:
"George Floyd, George Floyd, George Floyd ..."
George yolculuğun maliyetini hesapladı.
George bizim takımın kaptanı.
Merhaba, George! Nasıl gidiyor?
Merhaba George. Nasılsın?
George bizim takımın kaptanıdır.
- George kız kardeşimle evlendi.
- George benim kız kardeşimle evlendi.
George köpeğine bir zincir taktı.
George trenin hareket etmeye başladığını hissetti.
George onun midesine vurdu.
- George benden beş yaş büyük.
- George benden beş yaş daha büyüktür.
George Bush, Amerika Birleşik Devletlerinin kırk birinci başkanıdır.
George'un gelip gelmediğini bilmiyorum.
George Washington 1732 yılında doğdu.
George Washington bir gün önce geldi.
- George az 70 kilogram ağırlığındadır.
- George 70 kg dan daha az gelmez.
Fred ve George arayı nöbetleşerek sürdüler.
Diane de üvey kız kardeşin, George.
George en az 70 kilo çeker.
George Washington 22 Şubat 1732'de doğdu.
George bana bir doğum günü kartı gönderdi.
Hatta George Washington Carver tarafından
Arkadaşım George, bu yaz Japonya'ya gelecek.
George, radyoyu dinlemiyorsan, onu kapat.
Arkadaşım George bu yaz Japonya'ya gidecek.
George Washington Amerika Birleşik Devletlerinin ilk başkanıydı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk Cumhurbaşkanı George Washington idi.
Yalnız George olarak bilinen Galapagos Adalarının dev kaplumbağası öldü.
Seni ölene kadar takip edeceğim Georges!
George W. Bush, Amerikan tarihindeki en kötü başkandı.
George W. Bush 1946 yılında Connecticut eyaletinde doğdu.
Göz ameliyatından sonra, George her on beş dakikada bir göz damlası kullanır.
Yazar George Orwell yaklaşık yirmi yıl İngiliz polisi tarafından gözlendi.
Simone George: Mark'ı ilk gördüğümde görme engelliydi.
George Bush'un fazlasıyla gösterdiği gibi, ABD başkanı olmak yalnızca bir nebze zeka gerektirir.
George Balanchine'nin zamanının en ünlü bale koreograflarından biri olduğuna dair hiçbir şüphe yoktur.